Kadrosunda önemli değişikliklere gitmek zorunda kalan bir takımımız da Beşiktaş Sompo Japan oldu. Önemli takviyelerle kadro kalitesini yukarı çeken ve hem Avrupa’da hem de ligimizde daha iddialı hale gelen Beşiktaş’ın kısa rotasyonuna yaptığı transfer hamlelerine kısaca göz atalım.
Öncelikle; Can Maxim Mutaf ve Jon Diebler transferlerinin yapılma nedenlerini algılamakta güçlük çekiyorum (bu oyunculardan bir tanesi tercih edilebilirdi). İkisi de kendi şutunu yaratamayan oyuncular ve aynı dakikalarda oyunda olmaları imkansız. Geçtiğimiz sezon, Roll’un topla yaratabilmesi ve oyun görüşündeki berraklık gibi oyuna ve hücuma getirdiği derinliği sağlayacak bir oyuncu transfer edilmeliydi ancak hem yerli olmasından ötürü hem de hala büyük bir potansiyel vaat etmesinden dolayı Can Maxim tercih edildi. 2 numaradan oyun kurma yetisi ve soğukkanlılık, fazlaca kıymetli hadiselerdir ancak Can Maxim çok daha farklı özelliklere sahip. Perde çıkışında önemli bir şut tehditi var ve tam bir ritim şutörü. Eli ısındığında, karşısındaki savunmanın sertliği dahi kendisini yıldıramıyor. Savunmada ise kendisini geliştirmesi ziyadesiyle kritik nokta olacaktır. Ön alanda baskı kurabilmesi ve adam adama savunmada rahat geçilmemesi gerekiyor. Oyunu okumaya başladığı takdirde büyük gelişim göstermesi beklenebilir (özelikle Ufuk Sarıca yönetiminde bu durum fazlasıyla mümkün) ancak yine de Roll’un görev tanımlarının içerisini doldurması oldukça zor. Ufuk Sarıca’nın bu noktada hücum düzenlerinde çeşitli değişimlere gideceğini tahmin etmek pek güç değil.
Jon Diebler ise tıpkı Can Maxim gibi kendi şutunu yaratmaktan aciz bir oyuncu. Topu yere vuramayan, çembere penetre edemeyen, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayamayan hatta kendi şutunu dahi yaratamayan bir isim. Adam adama savunmadaki eksikleri ve ribaunt katkısının neredeyse hiç olmaması, onun savunmada da çok iyi bir parça olmadığını gösteriyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen gerek tecrübesiyle gerek eski kıtadaki en net şutörlerden biri olmasıyla takımın çehresini değiştirmesi muhtemel oyunculardan. Alan savunmasının, oyun bilgisinin yukarılarda olması sebebiyle gayet başarılı bir parçası olabilen, kritik anlarda sorumluluk almaktan kaçınmayan ve çok ekstra şut isabetleri yakalayabilen önemli bir hücum silahı olduğu da inkar edilemez. 3 numarada çok kıymetli bir görev adamı olacaktır. Bunun yanında, Diebler’in dakikalarını iyi ayarlamak ve yıpranmasını en aza indirgemek şart. Aynı zamanda rakiplere karşı Diebler’in savunma zaaflarını da saklamak, Ufuk Sarıca’nın başlıca görevlerinden olacaktır.
Gelecek sezon adına Beşiktaş Sompo Japan’ın yaptığı en büyük transfer hamlesi ise Ryan Boatright. İlk olarak; oyuncu çok büyük bir karaktere sahip ve karar alma noktasında parkede gözle görülür bir fark yaratacaktır. Lider karakterde bir oyuncu ve başarıya giden yolda takımına önderlik edebilir. Ek olarak, skor hacmi oldukça geniş bir oyuncu Boatright ve kısa sürelerde yüksek skor üretebilir. Çok net şutu var ve çembere de atak edebiliyor. Hücumunu çeşitlendirmeyi ve rakip savunmayı okumayı iyi beceriyor. Zaman zaman fazla sayıda top kaybı yapabiliyor ancak hiçbiri kolay top kaybı değil. Oyun sıkıştığında ekstra işler üretmek durumunda kalabiliyor ve bu da onun top kaybı sayısının artmasının önünü açıyor. Savunmada da yırtıcı oluşu nedeniyle fazlaca top çalabiliyor. Enerjik bir oyuncu ve çokça pas arası yapacağını şimdiden söyleyebilirim. Boatright hakkındaki en önemli olay ise seviye atlayıp atlayamayacağı olacak. Cedevita’da göz kamaştıran bir performans sergiledi ancak burası çok farklı bir seviye. Bu bahsettiğim eşiği atlaması da Ufuk Sarıca ile uyumuna bağlı olacaktır. Bu uyumun sağlanması takdirinde; Pınar Karşıyaka’nın şampiyon olduğu seneki Ufuk Sarıca-Bobby Dixon ikilisinin yakaladığı performansa ulaşılabileceği kanaatindeyim. Ryan Boatright, Ufuk Sarıca’nın yeni Bobby Dixon’u olabilir. Son olarak; Ryan Boatright’in, neredeyse hiçbir katkı alınamadan takımdan gönderilen Michael Thompson’un yerine transfer edildiğini söyleyeyim. Boatright takviyesi, hala riskli bir hamle olarak nitelendirilebilir ancak geçtiğimiz sezonki Michael Thompson performansından sonra Boatright transferi ne kadar kötü olabilir ki?
BORA BURÇ BİLBAN