NBA’de sezonun sonuna yaklaşırken Batı Konferansı’nda playofflarda sahne alacak yedi takım belli oldu diyebiliriz. Fakat sekizinci ve son bilet için mücadele sürüyor. Memphis Grizzlies, Portland Trail Blazers, San Antonio Spurs, Sacramento Kings, Phoenix Suns ve New Orleans Pelicans arasında süren bu mücadeleye bir göz atalım.
8. Memphis Grizzlies 28-31
Sekizinci sırada bulunan Memphis Grizzlies, müstakbel, sezonun çaylağı Ja Morant ve genç takım arkadaşı Jaren Jackson Jr.’ın müthiş performansları ile sezon başında kimsenin beklemediği bir yerde bulunuyor. Batıda sekizinci sıranın altında bulunan takımların inişli çıkışlı performansı ve galibiyet oranlarının düşüklüğü de Memphis’i bu konumda görmemize neden olsa da başardıkları olayın hakkını vermemiz gerekli. Fakat şu anda 8. sırada bulunan Memphis’in neden yerini koruyamayacağını düşünüyoruz? Çünkü, baş sebep olarak Jaren Jackson Jr’ı sakatlık nedeniyle uzun süreli kaybettiler. Ayrıca, takas döneminin sonunda Jae Crowder ve Solomon Hill’i Miami Heat’e göndererek kendi hedeflerini önümüzdeki sezonlara koydular. Yani, Ja Morant bu playoff yarışında şu an biraz yanlız durumda. Memphis takımı da sezon sonuna doğru ivme kaybederken 8. sıradan playoffa girme durumuna olmazsa olmaz gözüyle bakmadıkları belli. Ja Morant, Jaren Jackson Jr, Brandon Clarke nüvesi ile beraber önümüzdeki sezonlarda hedefler büyük.
9. New Orleans Pelicans 26-33
Son bilet için favori olan bir başka takım New Orleans Pelicans. Pre-season maçlarında Zion’ın müthiş oyunlarıyla ivme yakalayan takım, daha sezon başlamadan Zion Williamson’ı kaybedince her şey tepetaklak oldu. Sezonun ilk 30 maçında sadece 7 galibiyet alabildiler. Ingram-Lonzo-Hart-Jaxson Hayes gibi genç oyuncuların yanında Jrue Holiday ve Derrick Favors gibi tecrübeli oyuncuları da bulunmasına rağmen. Zion’ın sakat olduğu bölümde, tecrübeli oyuncular sahada sorumluluk alamadılar. Her şey Brandon Ingram’a kalmış gibi gözüküyordu. Kendisi adına müthiş bir sezon geçirip All-Star olan oyuncu. Çok iyi performanslar göstermesine rağmen takıma galibiyeti getirecek o son dokunuş kimseden gelmiyordu. Aralık ortasında ivmelenen New Orleans, Zion’ın dönme haberleri ile daha da ritim bulmaya başlamıştı. 7-23’lük sezon başlangıcından sonra 18-10’luk bir performans gösterdiler. Zion’ın sahada olduğu son 13 maçın 8’ini de kazanmayı başardılar. Şu anda ligin en hızlı oynayan 2. takımı durumundalar. Enerjileri ve modern basketbola uyumlarıyla şu anda son biletin favorisi onlar diyebiliriz. Bizler için de playoff ilk turunda Los Angeles Lakers-New Orleans Pelicans eşleşmesi görmek çok keyifli olacaktır. Bolca hikayesi ve çekişmesi olan bir eşleşme. Bakalım New Orleans bu ritimini devam ettirip son bileti kapabilecek mi?
10. Portland Trail Blazers 26-34
Gelelim geçen sezonun Batı Konferansı finalisti Portland Trail Blazers’a. Jusuf Nurkic’in kaybından sonra takım savunmasında sezon boyunca taşlar yerine oturmadı. Hassan Whiteside’ın kafasına estiğinde oynadığı iyi oyun, bu takımın genlerine hiç uymadı. Sezon ortasında takıma katılan Carmelo Anthony, olması gerektiği için değil, yapmış olmak için yapılan bir hamleydi. Fakat hakkını vermek gerekirse Carmelo Anthony beklentilerin üstüne çıkmayı başardı. Ama yine de modern basketbol düzeninde Carmelo Anthony ile seviye atlayabilmek imkansız. Damian Lillard’ın ve takım savunmasının acilen toparlanması gerekiyordu. Ocak ortasında ”durdurulamaz” modunu açan Damian Lillard, All-Star arasına kadar takımına maç kazandırmayı başardı. Ama All-Star’dan sonra Portland için olabilecek en kötü şey oldu. Damian Lillard’ın sakatlık haberi geldi. All-Star arasından sonra 3 maçtır sahaya çıkamayan Damian Lillard’ın 3-4 maç daha kaçırması bekleniyor. Sakatlıktan döndükten sonra tekrar ”durdurulamaz” modunu açıp takımını playofflara sokabilecek mi? Hep beraber göreceğiz.
11. Sacramento Kings 25-34
Sezonun hayal kırıklıklarından biri Sacramento Kings. Geçtiğimiz sezon gösterdikleri performans ile bu sezon playoff potasında olmasını beklediğimiz Sacramento, sakatlıklardan ve formsuzluklardan bir türlü kurtulamadı. DeAaron Fox ve Marvin Bagley ikilisini neredeyse hiç yan yana sahada tutamadılar. Bu iki oyuncu olmadığında Bogdanovic ve Bjelica’nın daha çok süre aldığı bir takım haline dönüşen Sacramento, geçen sene ki oyun felsefesini tamamen değiştirmek zorunda kaldı. Geçtiğimiz sezon ligin en tempolu oynayan 5. takımı konumundaydılar. Bu sezon ise bu istatistikte ligin 26. sırasında bulunuyorlar. Bu istatistik üzerinden yorumlayacak olursak bile kimliklerinin nasıl değiştiğini görebiliriz. Bu kimlik değişikliği henüz tam oturmamış genç oyuncuların olduğu bir takımda olunca böyle inişli çıkışlı bir performans ortaya çıkıyor. Fakat son 10 maçta 7 galibiyet alan Sacramento Kings, takımı yine de playoff yarışının içine sokmayı başardı. Onlar için anahtar nokta tempolu oyun. DeAaron Fox’tan ne kadar yararlanırlarsa playoff şansları da o kadar artar.
12. San Antonio Spurs 24-33
2019-2020 San Antonio Spurs takımı için söylenecek çok fazla söz yok. Bu yaz Amerika Milli Takım’ı ile yaşadığı hüsrandan sonra Gregg Popovich pek toparlanamadı dersek yanlış olmaz. Oyuncu özellikleri bakımından iyi savunma yapması zor olan San Antonio takımı, iyi değil vasat savunmayı bile bazen sahada gösteremiyor. Hücum kısmında ise Lamarcus Aldridge’in üçlük atmaya başlamasını uzun bir süre boyunca bekleyen San Antonio, alan açmak için herhangi bir çözüm bulamıyordu. Hala daha en çok orta mesafe kullanan ve modern basketbola ters giden takım konumundalar. Tavanı belli olan takımda günlük performanslar galibiyet için belirli oluyor. Bu da onları playoff yarışında favori durumundan epey uzak kılıyor.
13. Phoenix Suns 24-36
Çok şans verilmese de Phoenix Suns da bu yarışın içinde. Sezona çok iyi başlayan ama son sıra için şu an en umutsuz olan takım Phoenix Suns. Hala matematiksel olarak bu yarışın içinde olsalar da tutunacak pek dalları yok diyebiliriz. Sezonun ilk 11 maçında 7 galibiyet alan takım, Kasım ortasından itibaren çöküş dönemine geçti. Sezonun ilk maçından sonra DeAndre Ayton’ın yasaklı madde kullanımı sebebiyle 25 maç ceza yemesi onlar için çok üzücü bir haber oldu. Fakat DeAndre Ayton’sız oyuna çok iyi bir şekilde adapte oldular. Aaron Baynes’i modern bir uzun olarak kullanıp Rubio ile oyun kurulumunda, Booker ile skor bulma konusunda hiç sıkıntı çekmiyorlardı. Öyle ki Devin Booker’da Lillard’ın sakatlığında All-Star olmayı başardı. Peki ‘’Neden bu ivmeyle devam edemediler?’’ sorusunu cevaplayacak olursak; Phoenix Suns’ın genel sorunu sert maçlardan kolayca kopmak. Kalburüstü takımlarla oynadıkları maçlardan sadece 5 galibiyet çıkarmayı başardılar. Bu 5 galibiyetin 3’ü de iyi oldukları lig başlangıcında geldi. Başta söylediğimiz gibi, Phoenix Suns matematiksel olarak hala bu yarışın içinde fakat zihinsel olarak bunu sahada gösteremiyorlar.
Güncelleme:
Yazıyı Perşembe gecesi yazmıştık ama maalesef aldığımız şehit haberleri yüzünden sosyal medya hesaplarında paylaşmadık. Dün de
Sacramento – Memphis
Cleveland – New Orleans
Detroit – Phoenix
maçları olunca, bu maçlardan sonra güncel puan durumu ile beraber paylaşmak istedik.
Takımların Birbiri ile Yapacağı Maçlar
| 7 Mart Gecesi | Phoenix – Portland |
| 8 Mart Gecesi | Portland – Sacramento |
| 11 Mart Gecesi | Portland – Phoenix |
| 12 Mart Gecesi | Sacramento – New Orleans |
| 13 Mart Gecesi | Portland – Memphis |
| 17 Mart Gecesi | San Antonio – Memphis |
| 19 Mart Gecesi | New Orleans – San Antonio |
| 22 Mart Gecesi | Memphis – New Orleans |
| 23 Mart Gecesi | New Orleans – Sacramento |
| 25 Mart Gecesi | New Orleans – Memphis |
| 1 Nisan Gecesi | Sacramento – San Antonio |
| 6 Nisan Gecesi | Portland – Memphis |
| 6 Nisan Gecesi | San Antonio – New Orleans |
| 8 Nisan Gecesi | San Antonio – Sacramento |
| 10 Nisan Gecesi | New Orleans – Phoenix |
| 16 Nisan Gecesi | San Antonio – New Orleans |