“Kısa ve kabaca, NBA Finalleri bittiğinde nostaljiye düşkün basketbolseverlerin takip edebileceği, eski basketbolcuların üçe üç maç yaptıkları organizasyon.”
BIG3 organizasyonu geçtiğimiz günlerde ikinci sezonunu geride bırakırken, WNBA efsanesi Nancy Lieberman’ın koçluğunu yaptığı ve bünyesinde yakından tanıdığımız Quentin Richardson, Chris “The Bird” Andersen, Corey Magette ve Glen “Big Baby” Davis gibi renkli isimleri barındıran Power takımı 2018 şampiyonu olurken takım kaptanı Corey Magette de yılın kaptanı ve en değerli oyuncusu ödülünün sahibi oldu.
İki gün önce Golden State Warriors oyuncusu Klay Thompson’ın instagramda “Gelecekte @big3 şampiyonları” başlığıyla Tracy McGrady, Carmelo Anthony ve Luke Walton ile çekildiği fotoğrafı paylaşmasının ardından T-Mac ve koç Walton’ın isimleri her geçen gün büyüyen BIG3 ligi ile anılmaya başladı.
Belki de BIG3 virali olarak yayılan bu paylaşım ligin adını geniş kitlelere duyurdu. Bu paylaşım üzerine ülkemizde yayınlanmayan ve bilinmeyen BIG3 hakkında bu yazı üzerinde çalışmaya karar verdim.
Peki bu BIG3 ligi nedir? Ne değildir?
BIG3’yi tanımlayacak olursak, Amerikalı aktör ve rap sanatçısı Ice Cube’un kurucu ortaklığını yaptığı, çoğu NBA olmak üzere emekli basketbol oyuncularından oluşan sekiz takımla on haftada on farklı şehirde oynanan, NBA’in ölü sezonunu canlandırmayı hedefleyen ve ikinci sezonunu geride bırakan profesyonel üçe üç basketbol ligi diyebiliriz.
Ligin işleyişi şu şekilde; öncelikle lig başlamadan önce ligin sekiz takımının yedisi tarafından altmışı aşkın oyuncudan meydana gelen bir havuzdan üç turluk draft seçmeleri yapılıyor. Kurallara göre geride bırakılan sezonun şampiyonu seçim yapamıyor. Bu seçimler sonucunda her takım yaklaşık 6-7 kişilik kadrolar oluşturuyor.
Ayrıca seçim hakkı olan her takım draftlardan oyuncu seçmek için kadrosundaki bazı oyuncuları oyuncu havuzuna tekrar göndermek zorunda. Yani bir takımın vazgeçtiği bir oyuncuyu başka bir takım havada kapabilir.
Zaman zarfı kısa olduğu için ligin formatı çok basit. Başlangıçtan itibaren ilk yedi haftada lig usulü oynanan maçlar sonucunda ilk dört sıraya oturan takımlar da son üç haftada birbirleriyle yine lig usulünde karşılaşarak şampiyonu belirliyor.
Kurallar ise bildiğimiz FIBA 3×3 kurallarına benzer fakat belli noktalarda farklılık gösteriyor. Önemli noktaları özetlemek gerekirse; öncelikle yarı sahada oynanan maçlarda potadan dokuzar metre uzakta üç adet 4 sayılık atış noktası var. Hücum süresi 14 saniye. FIBA kurallarından farklı olarak BIG3’de ilk yarı 25, maç ise bir takım en az 2 farkla olmak üzere 50 sayıya ulaştığında bitiyor.
Öte yandan Amerikan usulü diye duymuş olabileceğiniz sokak basketbolu kuralları da bu organizasyonda geçerli. Top çalma, blok veya potaya değmeyen şutlardan sonra topun üçlüğün dışına çıkarılmasına gerek yok. Direkt sayı atılabilir. Her sayıdan sonra da orta saha çizgisinde bekleyen hakemin topa dokunması ile sayıyı yiyen takım hücuma başlayabiliyor.
Ve tabiki sokak basketbolu formatı olduğu için maçlar parke basketbolu kadar yumuşak değil…
Lig daha ikinci yılında olmasına rağmen gözle görülür bir ivmeyle ışık saçarak büyümeye devam ediyor. Öyle ki 2018 sezonunda lige katılan oyuncular arasında Amar’e Stoudemire, Ron Artest, Baron Davis, Carlos Boozer, Drew Gooden ve Nate Robinson gibi çok tanıdık eski NBA yıldızları hali hazırda forma giyen Kenyon Martin, Chauncey Billups, Mike Bibby, Brian Scalabrine ve Rashard Lewis gibi büyük isimlerin yanına katıldı.
Tabiki bu kadar yıldız ismi sayarken koçları atlamak olmaz. Koçlar arasında da Gary “The Glove” Payton, Rick Barry, Charles Oakley ve Julius “Dr. J” Erving gibi efsanevi isimler yer alıyor.
Her ne kadar lig geçtiğimiz günlerde Kobe’yi alenen davet ettikten sonra reddedilmiş olsa da ben şahsen oynanmış maçları seyretmenizi ve gelecek sezonları da takip etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Özellikle “Nerede o eski basketbol…” diyenlerdenseniz.
