12 Dev Adam, Belçika zaferinin ardından Letonya karşısına çıktı. Grubumuzdaki sıralamamız açısından oldukça belirleyici olan bu maçın birinci çeyreğine penetre ve üç sayılık basketleriyle Melih Mahmutoğlu damgasını vurdu. Turnuvadaki açılış karşılaşmamız olan Rusya mücadelesi dışında gayet iyi bir performans sergileyen Melih, fark yaratan skor katkısıyla ilk 10 dakikada hücumda bize nefes aldırdı. İkinci periyotta genel olarak iyi değildik. Bu bölümde Erkan Veyseloğlu’ndan ve Furkan Korkmaz’dan beklediğimiz katkıyı alamadık. Belçika galibiyetinin mimarlarından biri olan Furkan, Letonya önünde oyuna bir türlü dahil olamadı. Yine de Cedi’nin ve Melih’in hücumdaki ısrarı ikinci periyotun sonunda farkı tek haneye indirmemizi sağladı. Üçüncü çeyrekte hem ofansta hem savunmada daha etkili bir görüntü çizdik. Özellikle Cedi’nin hızlı hücumlarda korkusuzca potaya yönelip ürettiği sayılar ve Semih Erden’in çember altındaki bitiriciliği sayesinde Letonya’nın gardını iyice düşürdük. Tabii bu çeyrekteki baskılı savunmamızın da Letonya’yı epey sıkıntıya soktuğunu belirtmek gerekir. Hücum&savunma verimliliğimiz böylece son çeyreğe girerken Letonya’yla aramızdaki farkı sadece 6 sayıya indirdi.
Final periyodunun başlangıç kısmında da ivmemizi koruyup oyuna ortak olmayı başardık; fakat ardından ikili oyunlardaki dikkatsizliğimiz ve yarı sahadan çıkarken yaptığımız top kaybı Letonya’yı tekrar cesaretlendirdi. Basit hatalarımızın kazanma arzumuzu gölgede bıraktığı bu
kritik dakikalarda Letonya’nın akıcı setlerini de durduramayınca sahadan mağlubiyetle ayrıldık. 2.21’lik boyuna karşın hızı ve top kontrolü üst seviyede olan New York Knicks’li Porzingis Letonya’nın en dominant oyuncusuydu. Milli takımımızın dengesini bozan esas isimse 8’de 5 üç sayı isabetiyle oynayan Blums oldu. Cedi Osman turnuvanın başından itibaren sergilediği çok yönlü performansını sürdürdü. Melih Mahmutoğlu da bana kalırsa milli takım kariyerindeki en iyi maçını oynadı; ama o da ilk yarıdaki şut yüzdesini fiziksel yorgunluğunun da etkisiyle ikinci yarıda pek devam ettiremedi. Semih Erden de boyalı bölgedeki pozitif istikrarını korumayı bildi.
Grubumuzu 4. sırada tamamladığımız için son 16 turunda İspanya ile karşılaşacağız. Boğalar, Sergio Llull’un yokluğuna rağmen gayet nitelikli bir kadroya sahip ve turnuvanın favori ekiplerinden biri. 12 Dev Adam, İspanya eşleşmesinin öne çıkan tarafı olmasa bile kolay kolay
pes eden bir kimlik taşımadığını şampiyonanın başından itibaren herkese gösterdi. Ayrıca bu maçın Cedi Osman, Furkan Korkmaz ve Kenan Sipahi gibi yakın gelecekte millilerimizin çekirdeğini oluşturacak gençlerimiz için de önemli bir uluslararası deneyim olacağı fikrindeyim. 12 Dev Adam’ın hırsının ve isteğinin hangi aşamaya evrilebileceğini hep birlikte izleyip göreceğiz.
MEHMET ŞÜKRÜ ÖZEN