Başarının Mimarı: Brad Stevens

Boston Celtics
Sezona fırtına gibi giren Celtics'in başarısında büyük rol oynayan isim.

Celtics, 2013 yılında takımın başına Brad Stevens’ı getirdiğinde birçok kesim tarafından eleştirildi. Ancak geride kalan süreç, Celtics’in ne kadar doğru bir karar aldığını gösteriyor. Steve Kerr’ün “Onlar şu anda ligin en iyi takımı ve gelecekteki en büyük rakibimiz’” dediği Celtics’in bu başarısındaki en büyük mimar kuşkusuz Stevens. Onun bir efsane olma yolundaki bu adımlarına şahitlik etmekteyiz. Bizler de bu yazımızda kısaca onun geçmişine bakacağız ve bu sezonki oyun anlayışı ile ilgili çıkarımlarda bulunacağız.

Onun hayatını ‘’basketbola duyulan aşk’’ olarak özetleyebiliriz. Lise döneminde iyi bir oyuncuydu ve son sınıfta takımını yerel finallere taşırken 32 sayı ortalaması bulunuyordu. DePauw Üniversitesi Ekonomi bölümünde okumaya başlayan Stevens’ın oyunculuk dönemi lisedeki kadar başarılı olamadı. Benç oyuncusu olmaktan öteye geçemeyen Stevens için oyunculuk artık son bulmuştu. Aldığı ekonomi diploması ile çalışmaya başladı ancak onun kafasında her zaman bir koç olmak vardı. Çalışırken bir yandan da bir lise takımında asistan koçluk yapmaya başladı ve hedeflerine adım adım yaklaşmaya başladı. Daha sonra ise Butler Üniversitesinde asistan koç olarak görev yaptı. Takımın koçunun başka bir takıma gitmesi onun baş antrenör olarak kendini göstermesi anlamına geliyordu. Butler’ı iki sezon final-four’a sokan Stevens, kendini yavaş yavaş göstermeye başladı ve yeniden yapılanma içine giren Celtics’in başına 37 gibi genç bir yaşta geçti.

Celtics’e geldiğinde takımın tecrübeli yıldızları Garnett ve Pierce Nets’e takaslanmış ve elinde de bir sürü vasat oyuncu kalmıştı. Anlaşılan o ki takımını da kendi gelişimi ile paralel olacak ve birlikte yükseleceklerdi. İlk sezonunda o vasat takım ile sadece 25 galibiyet alabildi. Biriktirilen draft hakları ve yapılacak takaslar sayesinde bu takım düzelecekti. İkinci sezonunda ise 40 galibiyet ile playofflara girmeyi başardı. Üçüncü sezonun başında İsaiah Thomas kadroya katıldı ve 48 galibiyet ile doğu ikincisi oldu. 2016/2017 sezonu başında Al Horford gibi bir uzun transfer edildi ve tam 53 galibiyet ile doğuda zirveye yer aldı. Playofflarda da yavaştan üst turlara kalmaya başladı. Celtics doğu finalinde Cavaliers’a yenildi ama Stevens’ı takımın başına getirdiğinden beri hem normal sezon performansı hem de playoff performansı sürekli yükseldi. Bu sezon ise hedef daha büyük ve hamleler de ona göre yapıldı.

2017/2018 Boston Celtics

Stevens, sezon başında tanıdık bir isimle tekrar buluşacaktı. Butler’dan öğrencisi olan Gordon Hayward boştaydı ve Celtics ile imzaladı. Bir başka yıldız Kyrie Irving takasla kadroya katıldı. Sezon başında Stevens’ın elinde ilk defa Cavs ile başa çıkabilecek bir kadro vardı ancak olaylar hiç planlanmayan bir şekilde gelişti. İlk maçta Hayward’ın ayak bileği kırıldı ve bu sezonluk ondan yararlanılamayacak gibi görünüyor. Bu tür zorluklara rağmen şu ana kadar takım müthiş bir performans gösterdi ve 34-10 ile tekrar doğunun zirvesinde.

Sezon başındaki o şanssız sakatlık Stevens’ın çoğu planını alt üst etti kuşkusuz ama bu durumun altından kalkmayı da başarıyor şu ana kadar. Celtics’in bu sezonki başarısının büyük sebebi oynadıkları takım oyunu. Maçı pozisyon pozisyon ele alıyor Stevens. Hem hücumda hem de savunmada bu durum aynı. Ellerinde Kyrie Irving gibi bir iso ustası olmasına rağmen her daim set oynamaya çalışıyorlar. Tatum ve Brown gibi iki genç oyuncudan da yüksek verim alınınca işin hücum boyutunda sorunlar en aza indirgeniyor. Hücumda işler sıkışınca Horford’a başvuruluyor ki bu durum geçen sezon çok fazla kullanılmıyordu. Eğer rakip Irving ve diğer opsiyonları durdurmayı başardıysa, Horford’u postta topla buluşturuyorlar ve bütün kısalar oyuncular açılarak Horford’a alanı açıyor. Burada ya Horford’un bitiriciliği ya da top dağıtımındaki mahirliği ön plana çıkıyor. Stevens, Horford ile yaptığı bu hücum oyununu önceleri alternatif olarak görüyordu ancak sezon içinde sık sık kullanmaya başladı. Takımın asist liderinin Horford olması bu durumun bir göstergesi. Tabii hücum deyince Irving’i de unutmamak gerek. Yıldız isim takımın sayı liderliğini üstlenmekte ve son dakikalardaki etkisi devam ediyor. Stevens’ın bu hücum kurgusunda Hayward da olsa neler olacak merak içinde bütün basketbol severler.

Celtics’in başarısındaki en büyük faktör kuşkusuz savunma konusu. Maç başına yaklaşık 98 sayı yiyen Celtics, bu istatistikte lig birincisi. Aynı zamanda hücum verimliliği en yüksek takım. İşin ilginç olan yanı bu durumu vasat boyalı alan savunmacıları varken yapıyor olmaları. Perimeter Defens denilen dış savunmada ise bir o kadar da kaliteli isimlere sahipler. Smart, Brown ve Rozier bu isimlerin başında gelmekte. Gerçekten çok caydırıcı isimler var kadroda. Horford da pick and roll savunması ile fark yaratan isimlerden. Geçen sezonki ribaund problemi ise bu sezon biraz azalmış durumda ancak devam etmekte. Takım olarak konsantre olup, iyi de box-out yapınca kısa oyunculardan da katkı geliyor ve problem geçici olarak çözülüyor. Örnek olarak Irving’in son maçlarda aldığı 7-8 civarı ribaundu gösterebiliriz. İşte bu savunma sayesinde birçok maçı 20+ sayı geriden gelip çevirebiliyorlar.

Stevens, kurduğu bu sistemle öncelikle Cavs’in doğudaki hükümdarlığını yıkmak ve sonrasında da Celticslilerin özlediği o NBA finallerine gitmek istiyor. Bakalım bunu başarabilecek mi?

Tayfun Eren

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz