Geçtiğimiz sezon Euroleague’in en yüksek bütçeli takımını kuran Barcelona, sezonu pek de istediği seviyede geçirmemişti. Aslında sıralama olarak fena değillerdi. Real Madrid ile beraber 2. Sırada yer alıyorlardı. Fakat oynanan oyun, takım kimyası, Pesic’in takım üzerindeki etkisi vb. gibi durumları gördüğümüzde takım istenilen seviyede değildi. Durum böyle olunca da son dönemlerde koltuğu sallantıda olan Barcelona başkanı Bartomeu, geçtiğimiz sezon yerel lig şampiyonluğunun da Baskonia’ya kaptırılmasından sonra takımın başına Sarunas Jasikevicius’u getirdi.
O zaman gelecek sezona şampiyonluk parolası ile başlayacak olan Barcelona’nın kadrosunu inceleyelim.
Transferler ve Sözleşme Uzatanlar
Nick Calathes ( Panathinaikos – 3 yıl )
Sarunas Jasikevicius ( Zalgiris Kaunas – 3 yıl )
Brandon Davies ( 2 yıl )
Kyle Kuric ( 3 yıl )
Leandro Bolmaro ( 3 yıl )
Pierrie Oriola ( 4 yıl )
Kadro
PG: Nick Calathes, Thomas Heurtel
SG: Cory Higgins, Kyle Kuric, Leandro Bolmaro
SF: Adam Hanga, Alex Abrines
PF: Nikolo Mirotic, Victor Claver, Rolands Smits, Sergi Martinez
C: Brandon Davies, Pierre Oriola, Artem Pustovyi
Koç: Sarunas Jasikevicius
Nick Calathes: Barcelona, Calathes’i kadrosuna katarak Delaney’nin tam tersi özelliklere sahip bir oyuncuyu almış oldu. Delaney atletizmi, deliciliği ve şutu ile ön plana çıkan bir oyuncuyken Calathes daha çok orgizasyonel özellikleri ve saha görüşünün yüksek olması ile ön plana çıkan bir oyuncu. Jasikevicius bu transferi yapmasındaki en büyük amacı, sahada kendi gibi takıma hakim olacak bir oyuncuya ihtiyacı olmasıdır.
Öncelikle şunu söylemek gerek, yapılacak uzun hamlesi ile Euroleague’in kadro derinliği en geniş olan takım olacaktır Barcelona. Fakat kadroda bu kadar çok verim alabileceğiniz oyuncu olduğu zaman onlara verilen roller ve dakikalar oldukça özenli bir biçimde belirlenmeli. Aksi takdirde takımın kimyasında problemler çıkabiliyor tıpkı geçtiğimiz sezon gibi. Sarunas Jasikevicius, Zalgiris Kaunas’ta bu işi düzgün yapabiliyordu. Oyuncularına sahada sahip oldukları yetenekleriyle ilgili görevler veriyordu. Zaten bu alanda başarılı olduğunu, Euroleague’in en düşük bütçeli takımlarıyla play-off’a girmesiyle anlayabiliriz. Fakat durum artık farklı. Koç Zalgiris’te iken daha düşük bütçeli oyuncularla oynuyordu. Şimdi ise Avrupa’nın en iyi oyuncularının olduğu bir takımı yönetiyor. Bu açıdan Barcelona dönemi Jasikevicius açısından da zorlu bir sınav olacak.
Takıma bakacak olursak, Jasikevicius bu takımdaki 2 oyuncuyu yakından tanıyor. Bunlar, Calathes ve Brandon Davies. Calathes’in takıma gelmesi ile Barcelona geçtiğimiz sezonki tempolu basketbolundan biraz vazgeçeceğe benziyor. Calathes, daha çok takımı yarı sahada organize etme özellikleriyle ön plana çıkan bir oyuncu. Ne zaman sayı atması gerektiğini, ne zaman takım arkadaşlarını oyuna dahil etmesi gerektiğini çok iyi bilen bir oyuncu. Bunlara ek olarak, Calathes mentalite olarak da Jasikevicius’a benzeyen biri. Bu açıdan Calathes transferi oldukça önemli bir hamle oldu. Brandon Davies ise 2 sezon önce Euroleague’de sezonun en iyi takımına seçilmişti. Geçtiğimiz sezon her ne kadar o performasından uzak da olsa, ne kadar potansiyelli olduğunu 2 sezon önce göstermişti ve şu an yine Saras’ın yönetiminde çalışacak. Davies, hem dışardan şutu olan hem de topu yere vurabilen bir uzun. Bu açıdan Barcelona, tüm oyuncularını üçlük çizgisinin dışında konumlandırıp rakip savunmanın açılmasını sağlayacaktır. Durum böyle olunca, günümüzde kısa oyuncuların topla ne kadar oynayabildikleri, süratleri ve delicilikleri ön plana çıkıyor. Kadroya baktığımızda bu işi yapabilecek oyuncular mevcut. Bunların en büyük örneği Cory Higgins. Kendisi müthiş bir atlet olup topla birlikte potaya rahat bir şekilde gidebiliyor. Ayrıca şutu da çok iyi olan Higgins, geçtiğimiz sezon %40 ile üçlük attı. Takımın diğer kanat oyuncusu Adam Hanga, Higgins’e göre daha yavaş bir oyunu. Geçtiğimiz sezon Pesic, Hanga’yı top yönlendirici rolünde kullanıyordu ve bu taktik takımın oldukça işine yaramıştı. Jasikevicius’unda bunu kullanacağını düşünüyorum. Özellikle Calathes’e gelecek baskılarda ekstra topa yön veren oyuncu olması oldukça iyi olacaktır. 4 numaraya baktığımızda Mirotic’i göreceğiz. Kendisi için zaten diyebilecek fazla bir şey yok. Sahada her şeyi yapabilen bir oyuncu kendisi. Şut atabiliyor, topla oynayıp potaya gidebiliyor, ribaundlara katkı verebiliyor. Özellikle ribaundu alan oyuncunun topu yere vurabilmesi ve hücum sahasına geçebilmesi oldukça önemli bir durum. Mirotic’de geçtiğimiz sezon takımın en çok ribaund alan oyuncusu olduğuna göre kendisinin önemi daha da artıyor. Kendisi için eksi olarak söyleyebileceğimiz şey ise bazen oyun konsantrasyonu düşüyor ve topun kıymetini bilmiyor. Bu durumlarda da gereksiz yere üçlükler atabiliyor. Fakat Jasikevicius gibi disiplinli ve sahada her zaman full konsantrasyona sahip bir koçun altında çalışırken bu durum pek fazla yaşanmayacaktır. Şu ana kadarki bölümde takımın şut opsiyonlarından pek fazla bahsetmedik. Cory Higgins ve Mirotic, ilk beşin şut yükünü üstlenecektir. Fakat kenardaki iki şutör; Kyle Kuric ve Alex Abrines, geçtiğimiz sezon harika şut performansı sergilediler. Kyle Kuric geçtiğimiz sezon 97 deneme de 43 isabet bulurken, Alex Abrines 65 deneme de 30 isabet buldu. Gelecek sezon koç Jasikevicius’un Abrines’i daha fazla kullanacağını düşünüyorum. Özellikle İspanya Süper Kupa Finalinde Real Madrid’e karşı gösterdiği performans ile gözlerimizinde pasını silmişti. Kenardan gelecek bir başka oyuncu da Victor Claver. Oyun bilgisi oldukça yüksek olan Claver, sahada olduğu zaman takıma her alanda katkı verebiliyor. Oyun tarzı da Mirotic’e benziyor. Özellikle Euroleague ve İspanya liginin yoğunluğunda takıma oldukça yarar sağlayacak. Rotasyonun son oyuncusu ise Thomas Heurtel. Yetenekleri itibari ile oldukça verimli bir oyuncu fakat oyuna girdiği zaman kendisinden başkasını görmemesi yüzünden takım oldukça zarar görüyor. Ayrıca yüksek egosu saha dışında da takıma zarar verebiliyor. Jasikevicius onu nasıl kullanacak ve oyuna mental anlamda nasıl hazırlayacak, bunu hep birlikte sezon içerisinde göreceğiz.
Son olarak takımın savunma olgusundan bahsedecek olursak, Barcelona’nın oyunun her iki tarafında da dengeli bir takım olduğunu söyleyebiliriz. Kağıt üzerinde Cska Moskova, Armani Milano gibi üst düzey bir savunma takımı olmayacaktır. Fakat Hanga-Mirotic-Davies üçlüsü ile oyuna belli bir sertlik koyacaklardır.