Sene 2007, All-star hafta sonu. O zaman 11 yaşındayım. Muhtemelen sizlerin de olmuştur; abinizden ya da mahalledeki büyüklerinizden özenerek Nba takip ettiğiniz zamanlar. Ben de işte tam o zamanlarımdayım.
Annemlerden zor izin alarak sabahlıyorum, maçın yarısında uyuyorum falan, hatırlayın o zamanları. Tam o sırada muhteşem bir olay oldu. Nba All-star kadrosuna bir Türk seçildi: Mehmet Okur.
Bunu ilk duyduğumda herkes gibi çok heyecanlanmıştım. Kesin izlemem lazım, hayatta kaçıramam diye düşünüyordum. Olayı anneme anlattığımda ise çok beklemediğim bir durumla karşılaşmıştım. Aldığım cevapla daha çok şaşırmıştım. Annem, tamam beraber izleriz demişti.
Annemden bahsetmek gerekirse; basketbol izlerken heyecandan yerinde duramayan bir anne. Daha dün mesajla bana attıklarını aşağıda paylaşıyorum:
Ben o zaman şaşırmıştım tabi ama izin alındığı için çok mutlu olmuştum. Neyse gün geldi çattı. Aileden de izin aldığım için ben rahat rahat maçı bekliyorum. Annem de maça yakın uyandı, geldi yanıma oturdu. Annemin de bir totemi mi dersiniz ya da vakit geçirmek için mi yapıyor, maç izlerken örgü örer ya da dikiş diker.
Maç başladı, annem hep soruyor Mehmet Okur ne zaman çıkacak. Ben de, “Daha çıkmadı, çıkmadı anne” deyip duruyorum.
2. Yarıda Mehmet Okur sahaya girdi. Ben, tabi heyecanla pürdikkat ekrana kilitlenmiş izliyorum. Annem ise uyuyakalmış haberim yok. Maçın bitmesine yakın annem uyandı. Ama yüzünde bir tebessümle.
Sordum ne oldu diye. Çok güzel bir rüya gördüm dedi. Ne gördün diye sorduğum da ise anlatmaya başladı.
Rüyasında annem evde bulaşıkları yıkıyormuş ve kapı çalmış. Kapıyı bir açmış ki Mehmet Okur. Evladım gel içeri, otur demiş. Annem oturma odasına geçmiş ama Mehmet Okur yok. Kalmış bakmış nerde bu adam diye. Sonradan mutfakta bulmuş Mehmet Okur’u. Bakmış ki bulaşık yıkıyor.
Annem demiş “Sen koskoca Mehmet Okur’sun, niye bulaşık yıkıyorsun?”.
Mehmet Okur’un cevabı hepsinden güzel “Ne önemi var teyzeciğim mühim olan insanlık” 🙂
Biz bu hikâyeyi her aile buluşmasında anlatırız. Bir yerden sonra ise Mehmet Okur’u aileden saymaya başladık.
İşte çocukluğumuzdan beri süregelen bu basketbol sevdası böyle bir tutkudur. 7 yaşındaki bir çocuğu da uykusunda da eder 50 yaşındaki bir anneyi de…
Sait Emre ŞENTÜRK