Normal sezonu 11. sıralara kadar düşmüşken yaptığı sıçrama ile 3. sırada bitirmeyi başaran Anadolu Efes; play-off’larda çeyrek final biletini ancak son iki maçta elde edebilen, son on yılda neredeyse tüm Final Four’larda bulunmuş, ligin en pahalı kadrolarından birine sahip Real Madrid ile eşleşti. Normal sezonda karşı karşıya geldikleri son maçta rakibini deplasmanda farka boğan lacivert beyazlı temsilcimiz, çok da zorlanacağını düşünmediğimiz maça eksiksiz çıktı.
İlk Periyot (Anadolu Efes 20-18 Real Madrid)
Real Madrid, tıpkı son Fenerbahçe Beko maçında olduğu gibi maça iyi başlayan taraf oldu. Laprovittola üzerinden bulduğu ikili oyunlar ve net dış atışlar üzerinden 8-0’lık bir seri ile öne geçmeyi başaran İspanyol temsilcisi, bu sayede Anadolu Efes’in en karakteristik özelliklerinden olan maça hızlı girme silahını kullanmaya çalıştı. Ancak aldığı mola ile rakibin bu atağını geri püskürtmeyi başaran Ataman ve öğrencileri, yakaladıkları 15-4’lük seri ile rakibine yanıt verdi. Temsilcimiz bu andan itibaren rakibine bir daha skor üstünlüğünü vermedi. Periyodun geri kalanında Simon ve Larkin’in birebirleri ile sayılar bulan Anadolu Efes, periyodu da 2 sayı farkla önde bitirdi.
İkinci Periyot (Anadolu Efes 44-40 Real Madrid)
İkinci çeyreğe Rodigue Beaubois’nın üçlüğü ile dışarıdan, Sertaç Şanlı’nın pota altında bitirdiği oyunlarla içeriden hızlı başlayan temsilcimiz periyodun başında farkı bir anda 7 sayıya kadar çıkardı. Rakibin gardının düşmeye başladığı bu anlarda Real Madrid’ in yardımına, en iyi yaptıkları işlerden olan yüksek yüzdeli üçlükler yetişti. Periyodun sonlarında önce Trey Thompkins ve Rudy Fernandez, ardından Laprovittola’nın üçlükleri ile skora tutunmayı tekrar başaran Real Madrid’e temsilcimiz, sadece Rodigue Beaubois’nın bulduğu üçlükle yanıt verebildi. Lacivert-beyazlılar, ilk yarıyı oynadığı güzel oyuna rağmen sadece 4 sayı farkla önde geçti.
Üçüncü Periyot (Anadolu Efes 64-50 Real Madrid)
İlk yarıda rekabetin ön planda olduğu, daha çok savunmaların ön plana çıktığı bir oyun izlediğimiz karşılaşmada bizleri bambaşka bir ikinci yarı bekliyordu. İkinci yarıya önce Simon, ardından Sertaç’ın üçlükleri ile giren temsilcimiz farkı henüz periyodun başında çift hanelere çıkarmayı başardı. Temsilcimizin isabetli üçlüklerine bu sefer yanıt veremeyen konuk ekip, gerek skor anlamında gerekse oyun olarak adeta boğuldu bu çeyrekte.
Bu çeyreğin bir diğer önemli ayrıntısı da Sertaç Şanlı’nın gösterdiği performans oldu. Milli oyuncumuz; oynadığı süre içerisinde önce dışarıdan isabetlerle, ardından pota altında gösterdiği performansla EuroLeague’in en baskın pivotlarından olan Tavarez’i adeta ezdi. Üçüncü çeyreğin ve maçın en önemli ismi olan Sertaç Şanlı’ya skor olarak Larkin, Micic ve Moerman da eklenince fark, periyodun sonunda 15′ e kadar çıktı. Böylelikle temsilcimiz son çeyreğe 12 sayı önde girdi.
Son Periyot (Anadolu Efes 90-63 Real Madrid)
Karar periyoduna girerken bir diğer Anadolu Efes hezimeti ile karşı karşıya kalan Real Madrid, son çeyreğe takımın en keskin skoreri olan Jaycee Carroll’a oyun hazırlayıp üçlük atışlarla girmeyi denedi. Ancak karşısında play-off modunu açmış bir Anadolu Efes buldu. Hücumda ne kadar akışkan hale gelirse savunmada da o kadar agresifleşen bir takım olan Anadolu Efes, bu çeyrekte keskin bir fark yarattı.
4 numaralı oyuncudan istediği skor katkısını bu çeyrekte almaya başlayan temsilcimizde çeyreğin başında Adrien Moerman faktörü devreye girdi. Bulduğu üst üste üçlükler ile farkın açılmasını sağlayan Moerman’a dış atışlarda Shane Larkin, içeriden ise Bryant Dunston katkı vermeyi başardı. Farkı bu sayede periyodun ortalarında 20 sayının üzerine çıkaran temsilcimiz, maçı da 90-63 gibi net bir skorla kazandı. Bu sayede hem rakibin bir önceki maçtaki ağır yarasını tekrar tazelemiş oldu hem de Real Madrid gibi bir dev nasıl küçük düşürülür, tekrar göstermiş oldu.
Analiz
Play-off’lar için “adamlarla çocukların ayrıldığı yer” ifadesi kullanılır.
İşte Anadolu Efes ile Real Madrid arasındaki temel fark, tam olarak da bu. Anadolu Efes’in gözü çeyrek finalde falan değil, direk finalde. Real Madrid oyun olarak o yoldaki basit bir engel. Anadolu Efes oynadığı oyunla sadece kazanmıyor, zevk veriyor.
Bir önceki maçta 26 sayı fark atarak herkesi şaşırtan, rakibi parkeye gömen Anadolu Efes ile bu maçtaki Efes arasındaki tek fark; maçın daha geç kopmuş olması oldu. Zaten bu kadar çok skor opsiyonu olan, bu kadar geniş rotasyonla bu kadar yüzdeli atan bir takıma karşı direnmek için Real Madrid’te herkesin full kapasite ile oynaması gerekirdi. Konuk ekip ilk iki çeyrekte bunu denese de üçüncü çeyrekten itibaren buna nefesleri yetmedi diyebiliriz. Fiziksel rekabet açısından da Efes’in guard ve pivot rotasyonu, Real Madrid’e karşı çok daha üstün olan taraftı.
Takım olarak iyi oynadığımız maçta tam 5 oyuncunun çift hanelere çıktığını görüyoruz. Rakipte ise bu sayı sadece 1. Bu da gösteriyor ki Anadolu Efes, bireysel olarak değil takım olarak oynuyor ve kazanıyor. Efes’te kimi marke ederseniz edin, kimin üzerine çalışırsanız çalışın o gün bir başka oyuncu sorumluluğu alıp skor katkısı verebiliyor. Bu da Efes’in geçen seneki Efes’ten ayrıldığı temel nokta. Geçtiğimiz sezon Larkin’in yokluğunda çok zorlanan Anadolu Efes’te bu sene maçın adamı seçilen kişi sayısı oldukça çeşitlenmiş durumda.
Takımın bugünkü mücadelede starı ise; son 10 haftada aldığı süreleri iyice artıran, EuroLeague’de tüm zamanların en çok blok yapan oyuncusu Bryant Dunston’ı yedek kulübesinde bırakan Sertaç Şanlı. Bir pota altı oyuncusu olmasına rağmen üçlük çizgisinden çok yüzdeli oynayan ve pota altında bulduğu pozisyonları geçmişe nazaran çok daha güçlü bitiren Sertaç Şanlı, üçlük tehdidi ile bugün Tavarez’i boyalı alanın dışına çekerek Anadolu Efes’in pota altına ikili oyunlarla çok rahat girmesini sağladı. Bulduğu 16 sayı, 8 ribaund ve 2 blokla hem hücumda hem de savunmada devleşen Sertaç; bugün galibiyetin en önemli mimarlarından oldu.
Takımın diğer yıldızları, tıpkı sezonun geri kalanında olduğu gibi Larkin, Micic, Beabuaus ve Simon oldu. Real Madrid’in Dunston dışında neredeyse her oyuncusuyla dış şut tehdidine sahip, pace-and-space ritmini çok iyi uygulayan Anadolu Efes karşısında mucizelere ihtiyacı var. Bu kadar ağır bir yenilgiden 48 saat sonra, iki ekibin tekrar karşılaşacağı serinin ikinci maçında temsilcimiz yine net favori. Umarız ki temsilcimiz, bu maçtan da yara almadan çıkarak Final Four yolunda önemli bir adım atar.
Akın Taş
