Son Periyot

Alba Berlin-Anadolu Efes: Şampiyon Geri Mi Dönüyor?

Alba Berlin - Anadolu Efes: Şampiyon Geri Mi Dönüyor?

Turkish Airlines EuroLeague dokuzuncu haftasında Anadolu Efes, Almanya’da Alba Berlin ile karşı karşıya geldi. Sahadan 27 sayı farkla; 63-90 galip ayrılan Anadolu Efes’te galibiyetle birlikte asıl sevindirici nokta tatmin edici oyun oldu. Peki bu oyun “Anadolu Efes geri geldi.” demeye yeter mi? Gelin hep birlikte birkaç konu başlığı altında bu konuya ışık tutalım.

Vasilije Micic ve Anadolu Efes Kısaları

CSKA Moskova maçını kenarı da bırakırsak Micic’in bu sezon en verimli oynadığı maç diyebiliriz. İlk periyotta oyuna girdikten sonra takımın çehresini değiştiren Micic, bu galibiyetin kilit oyuncularından biri oldu. İlk yarı 10 sayı, 7 asist ile mücadele eden Micic, 4 top kaybı yapmasına rağmen belki de maç boyu hiç yanlış karar vermedi. Bu maç özelinde attığı sayıdan ziyade verdiği kararlar çok daha tatmin ediciydi. Anadolu Efes’i Anadolu Efes yapan temel nokta Micic-Larkin-Simon üçlüsünün doğru top yönlendirmesi olduğunu yıllar boyunca gördük. Bu sezona baktığımızda ise Simon’un sakatlığı, Larkin ve Micic’in formsuzluğu onları bir hayli etkiledi. Micic’in bu kararlılıkta oynaması Anadolu Efes adına sevindirici nokta. Görüyoruz ki Micic oynadıkça Simon ve Beabouis eşlik etmeye niyetli. Peki Shane Larkin?

İstatistik kağıdına baktığımızda 8 sayı, 6 asist ile maçı tamamladığını görüyoruz. Bu istatistikler normal bir oyuncu için vasat gibi görünse de Larkin için aynı şeyi diyemeyebiliriz ki bence asıl problem Larkin’in sayı bulup bulamaması değil; mental olarak eksik gözükmesi. Sezonun ilk maçı olan CSKA Moskova karşılaşmasında iyi bir görüntü çizen Shane Larkin, sezona iyi girerek önemli bir mesaj vermişti fakat sonrası pek öyle olmadı. Alba Berlin maçında 27 dakika sahada kalan Larkin, sadece 6 top kullandı. Geçtiğimiz sezon maç başı ortalama 10.2 top kullanan Larkin, bu sezon 9 maçın sadece 2’sinde 10 ve üzeri top kullandı. Yay gerisinden kendi standartlarının çok uzağında şut atan Larkin, bu durumdan etkilenmiş gibi gözüküyor.

Micic ve Larkin sadece Anadolu Efes’te değil, hangi EuroLeague takımına giderse gitsin şüphesiz birinci oyuncu olacaktır. Doğanın kanunu budur ki senin birinci skorerin oyuna giremiyorsa onu bir noktada oyuna dahil etmek zorunda kalırsın. Anadolu Efes’in temel problemlerinden biri de bu. Geçtiğimiz sezonun play-off mücadelesinde başlayan ve Final Four’da devam eden “Shane Larkin’i oyuna sokma” beklentisi Anadolu Efes oyuncularının bir noktada eksik kalmasını sağlıyor. Bu durum Larkin için biraz fazla olsa da bu sezon itibariyle Micic için de geçerli hale geldiğini gördük. Hal böyle olunca bu ikilinin bir şeyler yapmasını beklerken kendi oyunlarından uzaklaşan Anadolu Efes izliyoruz. Alba Berlin karşısında bu durumu minimize etmeyi başaran Anadolu Efes, bu noktada da gelecek adına önemli sinyaller verdi. Yine değinmek isteriz ki Larkin’in mental durumu gelecek adına çok çok önemli.

Tibor Pleiss ve Anadolu Efes Uzunları

Hemen hemen her Anadolu Efes yazısında uzun problemine dikkat çekmeye çalışıyoruz. Açıkça görünen bu problem, belli ki var olan personel ile çözülecek gibi değil. Bu maç özelinde Tibor Pleiss’ın etkili oyunundan söz edebilsek de diğer oyuncular için durum pek de parlak değil. Sakatlıktan geri dönen Byrant Dunston sadece 9 dakika süre aldı. Aldığı bu kısa sürede faul problemi yaşayan Dunston, yine eksik kaldı. Tibor Pleiss ile birlikte sezon başından beri istikrarlı performans verebilen tek uzunu Adrien Moerman olarak gözüküyor. Moerman, Alba Berlin karşısında yay gerisinden 3 isabet bularak 9 sayı, 5 ribaund ile maçı tamamladı. Sezonun ilk maçından bu yana sahaya enerjisini koymaya devam eden Moerman, Anadolu Efes’e pozitif yazan ender uzunlarından biri.

Uzunların formsuzluğundan bahsederken tabi ki göz atmamız gereken noktalardan biri ribaund. Asvel maçı hariç bu sezon kaybedilen bütün maçların hepsinde Anadolu Efes rakiplerinden daha az ribaund aldı. Alba Berlin karşısında ise 38-29’luk bir üstünlük kurdu. İstatistiklerin yanıltmaması için şunu belirtmek isteriz ki Alba Berlin hali hazırda EuroLeague’in en az ribaund alan ikinci takımı. Sezon ortalamaları 31.6 olan Alba Berlin, aslında kendi ortalamalarına yakın bir istatistik ile maçı bitirdi. Chris Singleton ve Filip Petrusev için yine pek olumlu konuşamayacağımız bir maçı geri bıraktık. Petrusev 5 dakika sahada kalırken Singleton ilk beş başlamasına rağmen sadece 8 dakika sahada kaldı.

“Anadolu Efes harika savunma yaptı.” diyemesek de gerekli olan savunmayı yapmayı başardı. Zaman zaman Maodo Lo’nun penetreleri, Oscar Da Silva’nın atletizmi karşısında sıkıntı yaşasalar da yüksek efor harcamadan, akıllı savunma yaptı Anadolu Efes. Zaten kısıtlı olan Berlin’in hücumunda düzenli top dolaştırmasına izin vermeyen Anadolu Efes, maçı 10 top çalma ile bitirdi. (sezonun en yüksek rakamı.) Anadolu Efes, 13 top kaybı yapmasına rağmen hızlı hücumda sadece 2 sayı potasında gördü. Üçüncü çeyreğin başında Micic’in top kaybı sonucu Jaleen Smith’in bulduğu boş turnike ev sahibi ekibin bulduğu tek fast break sayısı olarak kayıtlara geçti.

Kötü Başlangıç Motivasyon Kaynağı Olabilir Mi?

Ergin Ataman’ın en büyük alamefitarikalarından biri şüphesiz kendine bir hikaye yazmak ve bunu oyuncularına doğru şekilde empoze etmek. Sadece Anadolu Efes’te değil; Beşiktaş ile EuroChallenge’ı kazanırken de Galatasaray ile EuroCup’ı kazanırken de Anadolu Efes ile EuroLeague’i kazanırken de hep bir alt metin yarattı tecrübeli koç. Bu sezon genelinde Anadolu Efes’in en büyük problemi motivasyon olarak karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz sezon “Yarım Kalan Görev” mottosuyla kazanılan EuroLeague zaferinden sonra oyuncuları motive etmek konusunda sıkıntı yaşadı Anadolu Efes. Sezona şampiyon olarak başlayan takımlar arasında tarihin en kötü başlangıcını yapan Ergin Ataman ve öğrencileri bunu bir motivasyon kaynağı olarak kullanabilir mi? Şartlar ve koç profili bunu destekler nitelikte.

Genel olarak baktığımızda Anadolu Efes hem hücumda hem de savunmada tatminkar bir oyun oynadı Alba Berlin karşısında. Sorunlar var mıydı? Tabi ki vardı. Fakat sorunların çözümüne dair umut ışıkları da belirdi. “Şampiyon geri döndü” diyememekle birlikte önemli sinyalleri bu maç özelinde sahaya yansıttı lacivert beyazlı ekip. Çift maç haftasında Sinan Erdem’de Olimpiakos ve Monaco ile karşı karşıya gelecekler. Sonrasında Fenerbahçe Beko deplasmanı ve içeride Barcelona karşılaşması. EuroLeague’in kalbur üstü sayılabilecek takımları ile karşılaşacak Anadolu Efes için bu maçların sonuçları sezonun devamı adına çok önemli olacak.

Exit mobile version