Turkish Airlines Euroleague normal sezon 6. maçları bugün oynayacak 4 karşılaşma ile sona erecek. Takımların son durumlarını ve oynanacak karşılaşmaları sizler için inceledik.
Khimki – Baskonia
Günün ilk maçında saat 20:00’da bana göre sezonun flash takımı olabilecek potansiyelde olan Khimki, her yıl olduğu gibi bu yıl da inişli-çıkışlı bir grafik sergileyen Baskonia’yı ağırlayacak. Arjantin Efsanesi Pablo Prigioni’yi gönderip yerine Pedro Martinez’i getiren Baskonia geçtiğimiz hafta sahasında Panathinaikos’u ardından da ligde deplasmanda Unicaja’yı devirip toparlanma sinyalleri verse de, önceki yıllara nazaran oldukça kötü bir başlangıç yapmış durumda ve takımın üzerinden bu olumsuz havayı atmak için galibiyet peşindeler. Tam kadro olmaları ve takımın en önemli ismi konumundaki Rodrigue Beaubois’nın yavaş yavaş form tutmaya başlaması konuk ekibin avantajları olarak değerlendirilebilir. Ev sahibi ekip ise takımın Rus iskeletini bozmayıp kadrosunu sezon başında Stefan Markovic, James Anderson, Thomas Robinson gibi yıldızlarla oldukça güçlendirdi ve sezona çok da iyi bir başlangıç yaptı. Sezon başından beri sakat olan Tyler Honeycutt’dan bu maçta da faydalanamayacak olan Rus temsilcisi istikrarsız rakibi karşısında favori konumunda.
Brose Basket – Fenerbahçe Doğuş
Saat 22:00’da 2 karşılaşma birden başlayacak, ilk olarak Almanya’nın kuşkusuz en iyi takımı konumundaki Brose Basket deplasmanına çıkacak olan Fenerbahçe Doğuş’un mücadelesine bir göz atalım. Ev sahibi ekip sırasıyla Unicaja, Baskonia ve Kızılyıldız maçlarını kazanarak çok iyi bir hava yakalamış durumda. Özellikle Kızılyıldız deplasmanında aldıkları galibiyet ses getirecek cinsten. Kendi liglerinde karşılaştıkları rakiplerini de arkalarına bakmadan çok yüksek farklar ile geçtiklerini ve bu maç için kadrolarında hiçbir eksik olmamasını ve her maçta mutlaka farklı bir skorer çıkarabilen bir takım olduklarını düşünürsek temsilcimize zorluk çıkarmaları kuvvetle muhtemel görünüyor. Seveni de sevmeyeni de bol olan Andrea Trinchieri her taraftarın takımında görmek isteyeceği cinsten bir takım oyunu sergiletiyor desek yanılmış olmayız. Konuk Fenerbahçe Doğuş’ta ise geçen haftaya göre tek değişiklik uzun bir sakatlıktan çıkan Ali Muhammed’in dönüşü. Sezon başından beri sakat olan Nikola Kalinic bu maçta da takımının yanında olamayacak. Fenerbahçe Doğuş’ta Wanamaker nispeten Bogdanovic’in açığını doldurmuş gözükse de çok büyük umutlarla transfer edilen Jason Thompson hala kendisinden beklenen savunma liderliğini alabilmiş değil. Zaman zaman iyi sinyaller verse de Obradovic’in ondan beklentisi çok daha fazla. Ortada gözüken son topa kadar mücadele beklediğim heyecanlı bir maç bizi bekliyor diye düşünüyorum.
Olympiakos – Panathinaikos
Yine saat 22:00’da haftanın maçında tüm gözler Yunanistan derbisine çevrilecek. Barış ve Dostluk Salonu’nda Olympiakos ezeli rakibi Panathinaikos’u konuk edecek. Ev sahibi ekipte Vassilis Spanoulis ve Kim Tillie’nin sakatlıkları devam ediyor. Sezon başından beri özellikle Spanoulis’in yokluğunu hissetseler de yıllardır süregelen takım gelenekleri sayesinde ellerindeki oyuncularla bunu minimize edebiliyorlar. Özellikle pota altında beklentilerin üzerine çıkmayı başaran genç Milutinov bu konuda takıma beklenenden yüksek destek veriyor. Konuk Pana ise şu ana kadar içeride kazanıp dışarıda kaybeden bir takım görüntüsünde ilerlese de her an her şeyi değiştirebilecek potansiyelleri olduğunu söylememize bile gerek yok. Yeni transferlerinden bekledikleri katkıları almaya başlar ve Calathes’in üzerinden yükü biraz almaya başlarlarsa eski Pana günlerinden esintiler izletmeleri kimseyi şaşırtmaz. Yine onlarca Faulün olduğu sürekli oyunun durduğu gergin bir derbi bizi bekliyor diyebiliriz.
Unicaja – Kızılyıldız
Haftanın kapanış mücadelesinde ise 22:45’te Unicaja ile Kızılyıldız İspanya’da karşı karşıya gelecek. Takım iskeletini çok bozmadan sadece 1 ve 5 numaralara transferler yaparak sezona başlayan Unicaja son hafta son çeyrekte 9 sayı geriden gelerek temsilcimiz Efes’i mağlup etmiş ve içimizi yakmıştı. Ancak eksik oyuncusu bulunmayan ve taraftarı önünde yakaladığı havayla rakip ayırmaksızın çift haneli seriler üretebilen Joan Plaza’nın takımı bu avantajlarını yine sonuna kadar kullanacaktır. Konuk Kızılyıldız ise eksik oyuncusu olmamasına rağmen yine bildiğimiz “Geçen sezon başarısı sendromu” ile geçen sene yakaladıkları havanın faturasını yine tüm kadrosunu diğer takımlara kaptırarak ağır ödedi. Yıllardır Partizan ve Kızılyıldız’da görmeye alışık olduğumuz bu durum kendi taraftarlarının hoşuna gitmese de bu takımlar birer fabrika gibi Avrupa ve NBA’ye oyuncu yetiştirmeye devam ediyor. Takımın lideri Taylor Rochestie her maç üzerine düşeni yapmaya çalışsa da yeni kurulan ve genç takımların hep zamana ihtiyaçları olduğunu unutmamak gerekir. Sezonu nerede bitireceklerini şimdiden kestirmek zor ancak lige renk katacakları net.
Oğuz Arslan