Şüphesiz ki Hidayet Türkoğlu ülkemizde basketbolu sevdiren, bizi gecenin bir vaktinde ekrana kilitleyen, basketbolun uykudan güzel olduğunu idrak etmemizi sağlayan çok özel bir sporcu. Belki bir başka efsanemiz Mehmet Okur gibi NBA şampiyonluk yüzüğü ve All-Star ünvanı yok ama 2000 yılından beri NBA takımlarında forma giyiyor ve de NBA’de 2008 yılının 19,5 sayı, 5,7 ribaund ve 5 asist ortalamalarıyla en çok gelişme kaydeden oyuncusu. Ayrıca 2001’deki Avrupa Şampiyonası ikinciliğinin ve 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda finale kadar çıkmamızın en büyük etkenlerinden.
Hidayet Türkoğlu deyince akla birçok an gelir. Maç kazandıran sayısız basketi, son periyotlardaki muhteşem performansı, oyun kurma yeteneği, sahada her şeyi yapabilmesi, 2009 NBA final serisinde Kobe Bryant’a koyduğu unutulmaz blok ve daha nice güzel an. Basketboldaki gururlarımızı da mutluluklarımızı da onunla yaşadık.
Peki ya üzüntülerimiz? Uzun yıllardır bir türlü kendisini bulamadı ne yazık ki Hido. Toronto Raptors formasıyla felaket performans gösterip bir maç iyi oynadığında bu iyi oyununun sebebi sorulmuştu ve Hido ”ball” (top) cevabını vererek Amerika’da alay konusu olmuştu. Phoenix’e gitmek de onun için çare olmadı. Daha sonra kariyerini borçlu olduğu isimlerin başında olan Stan Van Gundy’nin Orlando Magic’ine geri döndü ama ne Orlando eski Orlando’ydu ne de Hidayet eski Hidayet. Zaten başarısızlık ve Howard’ın şımarıklığının üzerine koçu da değişti ancak yeni Jacque Vaugh ona hiç güvenemedi. Yetmezmiş gibi bir de doping skandalıyla sarsıldı. Mentalitesi ve profesyonelliğiyle bildiğimiz Hidayet’in NBA’de dopinge verilen en büyük cezayı alması bizi fazlasıyla üzdü, ne de olsa o bizim efsanemizdi. Doping cezası bittiğinde hala ülkemizin kaptanıydı.
2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nda yıllık 10 milyon doların üzerinde para kazanırken ”maddi ve manevi” destek istemesiyle tepkileri üzerine çeken Hidayet’in 2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası’ndaki istatistiklerine bakalım: 28.3 dakika ortalama sürede 28’te 5 şut isabeti, 18’te 9 serbest atış, 7.3 sayı, 3.7 ribaund 2 asist 2 top kaybı. Bu turnuvada ilk turda 5’te 1 yapıp İsveç, İtalya ve Finlandiya gibi ülkelerin arkasında kalıp gruptan çıkamadığımızı hatırlatalım. Tüm oteriteler artık 79 jenerasyonunun milli takımı bırakıp kadroyu yenilememizin gerektiğini düşünürken herhangi bir gelişme yaşanmadı ancak ilginçtir ki Ergin Ataman, basketbol milli takımımızın antrenörlüğüne getirildikten kısa bir süre sonra Hidayet de milli formaya veda ettiğini duyurdu. 10 dakika civarında süre aldığı Los Angeles Clippers’ta yüzde 35 iki sayı, yüzde 50 serbest atış, 2.3 sayı 2.3 ribaund 1 asist ortalamalarının Ergin Ataman’ın onu yeniden kaptan olarak çağırması için yeterli olmadığının farkındaydı.
Hidayet Türkoğlu artık 35 yaşında ve kariyerinin sonlarında. Ne olursa olsun, kim ne derse desin o benim için Türk basketbolunun yetiştirdiği en önemli basketbolcudur. Artık onu milli takımımızda 15 numaralı formasıyla görmeyecek de olsak, kariyerinin son yıllarını beklentilerin çok altında geçirse de o bizim değerimizdir, efsanemizdir, hep öyle kalacaktır, unutulmayacak. Tüm saygılar Hidayet Türkoğlu’na…
Rıdvan Yağımlı