Sabah kalkıyorum, dün gece NBA 2015 Draft lotaryasının (yani kuralarının) çekildiğini anımsıyorum. Elim hiç Twitter veya ESPN’e gitmiyor. Çünkü Lakers’ın ilk 5’ten seçememesinden korkuyorum. Biliyorum ki Lakers ilk 5’ten seçemezse NBA draft hakkı Sixers’a gidecek. Biliyorum ki Lakers ilk 5 sıradan seçemezse geleceği karanlık ve şu an bulunan ufacık ışığı bile kaybedecek. Los Angeles Lakers’ı severdim zaten önceden de. Yani 5-6 yıl önce NTV Spor’da alt yazılardan her maç Kobe adında bir adamın 40 sayı falan attığını görüyordum. İnsan da ister istemez bir ilgi duymaya başlıyor. Ancak asıl Lakers’a ilgim bu yıl başladı diyebilirim. Evet önceden de Kobe’ye aşıktım, Kobe sakatlandığında ağlamıştım ancak bu takıma ilk kez aşık oluyordum.
Ne Olacak Bu Lakers’ın Hali
Biliyorum ki bunu sağlayan da benim güçsüz takımları daha çok desteklemem. Niye bilmiyorum ama benim de doğam böyle. Sevmesem de takımı içten içe sempati duyarım. Mesela Beşiktaş’tan sonra en sevdiğim takım İngiltere 4. Lig takımlarından Oxford United’dir. Nereden buldum nasıl tanıdım ne ara tuttum bilmiyorum. Tahmin ediyorum armasında ki boğa ve burcum olan boğa arasında bir ilişki vardı. (Belkide FİFA oyunundan dolayıdır) Sonuçta ben de hep FİFA gibi oyunlarda direk Real Madrid veya Barcelona’yı alan arkadaşları anlayamam. En azından benim spor görüşüm böyle yaparsam o oyundan zevk almamı engeller. Nerde kalmıştık? Heh evet Lakers’a asıl bu yıl üst üste bilmem kaç maç (hatırlamak bile istemiyorum) kabus gibi günlerdi. Her sabah bir umutla kalktığımızda Lakers’ın yine kaybettiğini görüyorduk. Çaresizce artık sakatlıklardan bıkmış usanmış Kobe’den mucize bekliyorduk. Bunun olmayacagına azıcık basketboldan anlıyorsanız inanmazsınız zaten. Ancak takım tutmak denen şey beynimize küçük oyunlar oynayarak bizleri buna inandırmaya çalışıyordu. Bunun yüzünden sene başında ben bile Lakers NBA playoffları yapar mı acaba? Diye düşünmüştüm. Daha sonra 10 maç yenildikten sonra 4 galibiyet ard arda gelince daha çok umutlandıgımı söyleyebilirim. Ancak Lakers ve koç Byron Scott bunun için yeterli değildi. Koç Byron Scott’a bu kadroda suç bulmak belki manasız ama ben ona da suç buldum. Çünkü bu kadroyla bile daha iyi şeyler yapabilen koçlar elbette olacaktı ancak Scott bu koçlar arasında eski kafasıyla son sıralarda yer alıyor. Ve artık Kobe sakatlandığında Lakers’ı takip etmem için gerçekten bir sebep kalmamıştı. Evet ben hala Lakerslıydım ancak oyunu heyecan vermiyordu ve Kobe oynamıyordu. Seneyi sondan 4. tamamlayan Lakers için artık geleceği kurma düşüncesi vardı. Benim aklımın uçuk kısımlarında ise hala Kobe ile son bir şampiyonluk elde edebilmek. Belki de bunun için Lakers’ın drafttan 2. sırayı çekmesi çok önemli. Evet Kobe bırakınca bu takım “Bir Yalnızlığın İçinde” olacak ancak bizler onu gelecekte de yalnız bırakmayacağız, belki de nice şampiyonluklar göreceğiz…
Onur Can Özyurt