2024-25 Sezonu Başlarken Anadolu Efes

2024-25-sezonu-baslarken-anadolu-efes/
2024-25-sezonu-baslarken-anadolu-efes/

Anadolu Efes, koç Tomislav Mijatovic önderliğinde yeni yüzlerle yeni sezona giriş yapıyor. Sezon hakkında fikir sahibi olmak adına önce kadronun şu anki halini aldığı sürece göz atalım isterim.

2022-23 sezonu Anadolu Efes’in unutmak isteyeceği türden bir sezon olarak ilerlerken playofflarda ivme kazanarak Türkiye Basketbol Süper Ligi şampiyonu olmuştu. Sezon sona erdikten sonra 2023-24 sezonuna Ergin Ataman’ın ayrılığının ardından yeni bir baş antrenör arayışıyla giren Anadolu Efes, Türk Telekom’un başında Basketbol Süper Ligi’ni normal sezonda lider tamamlayan ve Eurocup finaline kalan Erdem Can’ı bu pozisyon için uygun gördü. Ardından hamleler üst üste geldi: Geçen sezonu tıpkı Erdem Can gibi Türk Telekom’da geçiren Erkan Yılmaz ve Tyrique Jones takıma katıldı. Baskonia formasıyla yıldızlaşan ve adından çokça söz ettiren, Euroleague takımlarını sıraya sokan Darius Thompson’un tercihi de Anadolu Efes olmuştu. Bu hamlelerin yanında Darüşşafaka’dan Doğuş Özdemiroğlu ve Ercan Osmani, Reyer Venezia’dan Derek Willis, Beşiktaş’tan Burak Can Yıldızlı ve Almanya formasıyla Dünya Şampiyonu olan Justus Hollatz kadroya katıldı. 

Şanssızlıklar ve Olumsuzluklar

Doğuş Özdemiroğlu’nun henüz sezon başlamadan sakatlanarak parkelerden 9 ay uzak kalması çok büyük şanssızlıktı ama şanssızlıklar bununla sınırlı kalmayacaktı. Öyle ki 14 Aralık’ta oynanacak Maccabi Tel Aviv maçında 8 oyuncu, sakatlığı sebebiyle forma giyemedi. Maç kadrosunun 12 kişi olduğunu düşünürsek problemin ciddiyetini daha iyi anlayabiliriz.  Eksiklerin fazlalığı sebebiyle Anadolu Efes sezon içinde de hamleler yapmak durumunda kaldı: Derthona Basket forması giyen Mike Daum, Yukatel Merkezefendi forması giyen Daniel Oturu ve Darüşşafaka forması giyen Rıdvan Öncel kadroya katılan isimler oldular. Tüm bu sakatlık problemleri bir yana dursun, Vasilije Micic’in ikamesi olarak kadroya katılan Darius Thompson’un önceki sezonki halinden eser yoktu. Bir tek 12 Ocak’ta oynanan Virtus Bologna maçındaki 26 sayı 5 top çalmalık performansı istisnaiydi. Benzer bir durum Efes’te ikinci sezonunu geçiren Will Clyburn için de geçerliydi. Ligin en baskın forvet oyuncularından biri olarak transfer edilen oyuncunun iki sezon boyunca bekleneni verdiği maç sayısı bir elin parmağını geçmedi.

Erdem Can’ın Çözüm Arayışı

Gelinen noktada bireysel anlamda bekleneni veren Shane Larkin’in yanına sabit bir oyuncu bulamayan Efes, buna rağmen hücumda bir çözüm bulmasını bildi. İşin savunma kısmı için ayni şeyi söylemek mümkün olmadı, zaten kurulan kadronun savunmada çok mahir olması beklenmiyordu belki ama sürekli yaşanan sakatlıklar ve formsuz oyuncular maç içinde takımın Batman’i olan Larkin’e bir Robin bulmayı imkânsızlaştırıyordu. Tüm bu sebeplerden ötürü takvimler 1 Şubat’ı gösterirken Anadolu Efes 9 galibiyet 15 mağlubiyetle play-in potasının epey arkasında kalmış durumdaydı. Bir donem 7 maç üst üste mağlup olan Efes bu serinin 6. maçında Real Madrid deplasmanına giderken Euroleague tarihinin en uzun maçının oynanacağından haberdar değildi. Sezonun o döneminde tek mağlubiyetini Fenerbahçe Beko’ya karşı son saniye basketiyle alan Real Madrid ligin açık ara lideriyken Anadolu Efes müthiş oynayarak maçı tam 4 defa uzatmaya götürdü ama 4. uzatma devresinde Mario Hezonja durdurulamayınca maç Real Madrid lehine sonuçlandı (130-126). O maçtan sonra Erdem Can’ın kredisinin net bir şekilde arttığını düşünmüştüm ama 31 Ocak tarihinde oynanan Zalgiris maçı Erdem Can’ın sonunu getirecekti. O gün Efes, hiçbir varlık gösteremediği maçı 96-70 kaybederek play-in şansını iyiden iyiye zora soktu ve ertesi gün Erdem Can’ın görevine son verilerek 2010 yılından beri Anadolu Efes’te yardımcı antrenörlük görevini üstlenen Tomislav Mijatovic, kulüpteki 14. yılında ilk defa baş antrenörlük görevine getirildi. 

Tomislav Mijatovic Dönemi

Anadolu Efes’te koç değişikliğinin ardından işler değişti. Darius Thompson ’un sürelerini iyice kısarak Justus Hollatz’ı ilk 5’e monte etmesi yaptığı en net değişiklikti. Hollatz, Larkin’in Micic’i olabilecek bir oyuncu değildi ve koç da kendisi de bunun farkındaydı. Mijatovic, kadrodaki oyuncuların rollerinde bazı revizyonlar yapınca ve sakat oyuncular da yavaş yavaş takıma dönmeye başlayınca Efes’in hala potansiyelinin olduğunu gördük. Rodrigue Beaubois ve Elijah Bryant’ın üzerindeki sorumluluk arttı, oyun konsantrasyonu yetersiz olan Tyrique Jones’un süreleri azaldı ve biraz mecburiyetten sezon ortasında transfer edilen Dan Oturu, çizdiği istikrarlı klasik pivot rolüyle formayı kaptı. Efes’in problemi çoktu ama hücumda Larkin gibi bir lider varken oyunun savunma kısmını çözmek daha zor oluyordu. Hollatz ve Oturu’yu ilk 5 yapan şey “hustle” yani mücadeleci özellikleri oldu. Thompson’a tanınan kısıtlı sürede hücumda serbestlik ve fast breakler tanındı o da böylelikle takım için daha az zararlı bir ögeye dönüştü. Gelinen noktada Clyburn’un iki ucu keskin bıçak gibi fazla özgüvenli halleri köreltilemese de o da sistemin işlemeyen çarkı olarak kaldı.

Anadolu Efes, kalan maçlarından sadece 2 tanesini kaybetti. Bu takımlar play-in bile yapamayan Partizan ve ASVEL’di. Böylece sezonu 17-17 tamamlayan Efes, 9. sıradan kendisini play-in potasına atmış oldu. Play-in formatı potansiyel iki maçın ikisinin de kazanılmasını gerektiriyordu. İlk maç Sinan Erdem Spor Salonu’nda Virtus Bologna karşısında oynandı. İlk çeyreğin ilk yedi dakikasında 14 sayı bulan Will Clyburn, benim de dahil olduğum bütün salonu ayağa kaldırdı o anlarda. Ama az önce de dediğim gibi kendisi iki ucu keskin bir bıçak. Maça bu denli iyi başlayınca özgüveni arttı ve o noktada kaçan sutlar ve top kayıpları başladı. Tüm sezonun yorgunluğunu bu maçta sonuna kadar hissettiren Larkin de o gün pasif kalınca rüya gibi başlayan maç hüsranla sona erdi ve Anadolu Efes için Euroleague sezonunun sonuna gelindi. Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’ndeyse finale kadar gelen Efes, finalde Fenerbahçe Beko’ya boyun eğerek sezonu kupasız tamamlamış oldu. Finallerin beşinci maçının normal süresinin sonlarındaki Papagiannis bloğu hakkında  Doğuş Özdemiroğlu sonperiyot.com mikrofonuna: “O pozisyonu bitirmeliydim. Keşke Papagiannis gelecek sezon da Fenerbahçe’de kalsaydı. O pozisyonun bir geri dönüşü olurdu.” dedi.

Sezon Sonu ve Yeni Sezon Hazırlıkları

Anadolu Efes’te yeni sezon çalışmaları es vermeden devam etti desek yeridir. Sezon devam ederken de piyasada epey aktif olan Efes, takımın gelecek sezonki koçunu bulmaya ve kadrosunu kurmaya yazın da devam etti diyebiliriz. Nisan ayında Xavi Pasqual sesleri iyice yükselmeye başlamıştı ki 2 Mayıs’ta Anadolu Efes, Mijatovic’in kontratının iki sene uzatıldığını açıkladı. Erdem Can’ın ardından takıma sınıf atlatsa da en kritik Fenerbahçe Beko ve Virtus Bologna maçlarında takımın performansından ötürü bazı soru işaretleri vardı. Hemen ertesi gün, o dönem Fenerbahçe Beko’nun da ilgisi olduğu yönünde haberler varken Shane Larkin ile olan kontrat 4 yıl daha uzatıldı ve böylelikle Shane Larkin üzerine bir yapılanma için düğmeye basıldı. Barcelona ve Zalgiris formasıyla gayet yeterli performanslar gösteren Letonyalı uzun forvet Rolands Smits ve Real Madrid forması giyen Fransız uzun Vincent Poirier’in Efes kadrosuna dahil olacağı yönünde haberler çıktı. İki oyuncu da bu seviyede rüştünü ispat etmiş oyuncular olduğu için kamuoyunda bu haberlerin fazlasıyla olumlu karşılandığını söylemem lazım. 15 Haziran’dan itibaren sırayla bu iki oyuncunun da transferi açıklanırken Will Clyburn, Tibor Pleiss ve Tyrique Jones ile de yolların ayrıldığı açıklandı.

Stanley Johnson

İlerleyen günlerde beklenmedik bir şekilde Stanley Johnson ile 1 yıllık sözleşme imzalandığı açıklandı. Stanley Johnson 2015 NBA Draftı’nın 1. Tur 8. sıra seçimiydi. NBA’de beklenen oyuncu olamasa da 2023’e kadar NBA kadrolarında yer bulmayı başarmıştı ama son sezonu tamamen G-League’de geçmişti. 28 yaşındaki oyuncunun geçen sezonu G League’de14.2 sayı 5.3 ribaunt 2.7 asist 1 top çalma ve 0.5 blok ortalamalarıyla tamamlayarak iyi bir sezon geçirdiğini söyleyebiliriz. 47% saha içi şut ve 41% üçlük isabeti oranları da gayet iyi ama G-League’in çok rekabetçi bir lig olmadığını da ekleyeyim. 2 metre boyundaki oyuncunun 210 cm genişliğindeki kulacı da ona epey avantaj sağlıyor. Johnson iyi bir pasör değil, ayrıca karar verme noktasında da problemler yaşayan bir oyuncu ama bu kadroda ondan tamamlayıcı olması beklenecektir o yüzden problem olmayacaktır. Clyburn kadar takımı bozmayacak bir Clyburn taklidi görevi yapacaktır, ayrıca iyi de bir savunmacı olan Johnson aslında tam olarak Efes’in ihtiyaçlarını karşılıyor bu sebepten. Saydıklarımın haricinde ağır kalabilen bir oyuncu olması zaman zaman problem yaşatacaktır, Euroleague’in temaslı ve tempolu bir yer olduğunu düşünürsek ona alışması için biraz vakit tanımamız gerekecektir.

Jordan Nwora, ama Önce Gençler

Takvimler 5 Ağustos’u gösterdiğinde Anadolu Efes, Jordan Nwora ile 1+1 yıllık sözleşme imzalandığını açıkladı. Bunu kimse beklemiyordu muhtemelen çünkü henüz birkaç gün öncesinde sosyal medya hesaplarından 2024-25 kadrosunu açıklamıştı Efes. O açıklamada 18 oyuncu ve bolca genç oyuncu görünce bunun değişeceğini tahmin etmiştim ama gelenden çok gidenleri düşünmüştüm. Yakın zamanda Emre Melih Tunca, iki yıllığına Türk Telekom’a kiralık olarak gitti (Türk Telekom’un baş antrenörü yeniden Erdem Can oldu bu arada). Ayrıca Mehmet Efe Demirel de Karşıyaka’ya kiralık gitti. İki oyuncunun da çok net A milli takım oyuncusu adayı olduğunu ekleyeyim, özellikle Melih Tunca’nın ismini ileride çok duyacağız bence. U17 Dünya Kupası’nda bronz madalyaya uzanan milli takımımızın en önemli oyuncularından Kaan Onat da onların yerine A takıma yükseltilen oyuncu oldu. Nwora’ya dönersek, kendisi Elijah Bryant ile Milwaukee Bucks takımından eski takım arkadaşı. İkisi de NBA şampiyonu olan ekibin birer parçasıydı o dönemde. Nwora, Stanley Johnson ile ayni mevkinin iki farklı oyuncusu aslında, oradaki rotasyon ve hiyerarşinin nasıl olacağını merakla bekliyorum. Nwora, Johnson kadar büyük bir potansiyel olarak katılmadı NBA’ye. Ama 2020 Draft’ında 2. Tur 45. sıradan seçildikten sonra özellikle Indiana Pacers takımına takaslanınca ligde ciddi süreler ve roller aldığı oldu. Lig için iyi bir 6. adam görüntüsü çizerken düşüşe geçmeye başlayan kariyeri, Pascal Siakam karşılığında kendisi Toronto’ya takaslanınca iyice düştü. Bence yine de NBA’de kontrat bulamayacak bir konumda değildi, sakatlık geçmişi de kabarık olmayan 25 yaşındaki oyuncuyu Euroleague’de izleyecek olmak büyük şans. Nwora, iyi biri bitirici: Üçlük yüzdesi 37%, genel şut yüzdesiyse 43%. Maç başına 7.6 sayı bulan 3.2 ribaunt alan bir oyuncu. Mac başı 1 top kaybetmesi de onun verimini gösteren bir başka veri. NBA şartlarında böyle bir istikrar göstermek zor bir iş. Anadolu Efes’in elinde çok iyi bir forvet rotasyonu var.

Geniş kadroya bakınca tam kafada oturmasa da yarın bir Euroleague maçı oynanacak olsa esame listesine yazılacak muhtemel 12 oyuncuyu seçmek isteyince bütün taşlar yerine oturuyor. Sezona sakat giren ve sezon içinde sakatlanırsa ikamesi olmayan Larkin, Efes’in elindeki temel problem. Bu tarz bir beklentiyle takıma dahil edilip bekleneni veremeyen Darius Thompson, yüklü kontratı sebebiyle hala bir Anadolu Efes oyuncusu. Koç Mijatovic de ondan verim alabilmek için elinden geleni yapacaktır. Eğer Thompson ve Mijatovic bu problemi çözerse bir Final Four takımına bakıyor olabilirsiniz şu an. Rodrigue Beabubois’in şubat ayında 37 yaşına girmesi ve Tomislav Mijatovic’in kariyerinde ilk defa bir sezona baş antrenör olarak başlaması haricinde kusursuza yakın bir kadro bu.

Hazırlık Dönemi

6 Eylül’den itibaren 10 hazırlık maçı oynayan Efes, ilk üç maçının ikisini sırasıyla Karşıyaka ve Panathinakos’a kaybetti. Ondan sonraki 7 maçının tamamından galibiyetle ayrılan Efes, son hazırlık maçında tekrar Panatinakos’la karşılaştı ve rakibini bu sefer 90-75 mağlup etti. Bu süreçte Jordan Nwora, transferler arasında en çok öne çıkan isim oldu. Elinde bir sakatlık olan Shane Larkin, hazırlık döneminin çoğunu rehabilitasyonla geçirdi ama 4 Ekim Cuma günü oynanacak Virtus Bologna maçında maç kadrosunda yer almasını bekliyorum çünkü en az 1 haftadır takımla antrenmanlara çıkıyor. Son olarak 29 Eylül günü oynanan Cumhurbaşkanlığı Kupası finalinde Fenerbahçe Beko’yu 82-83 mağlup eden Anadolu Efes kupaya uzanırken, sezona oldukça formda giriyor desek yanlış olmaz.

Yeni sezonda Anadolu Efes’e Başarılar Dileriz.

Ali Şiviloğlu

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz