Yıllardır başarıya aç olan Milano, geçtiğimiz sezon takımın başına Ettore Messina’yı getirerek Euroleague sahnesinde var olacaklarını göstermişlerdi. Fakat 2019-2020 sezonu onlar için iyi başlasa da öyle bitmedi. Bu sezon hem şehire hem de takıma daha çok ısınan Messina, radikal değişiklikler yapıp takımı baştan kurup kağıt üstünde Final-Four için oldukça iddialı bir takım yarattı. Fakat kafalardaki soru işareti her sene takımı baştan aşağı değiştiren Milano yoksa bu sezonda mı başarısız olacak? Bu sorunun cevabını sezon içerisinde göreceğiz. O zaman takımın incelemesine geçelim. Bakalım Milano nasıl bir takım kurmuş?
Transferler ve Sözleşme Uzatanlar
Kevin Punter (Kızılyıldız – 1 yıl)
Kyle Hines (CSKA Moskova – 2 yıl)
Malcolm Delaney (Barcelona – 2 yıl)
Shavon Shields (Baskonia – 2yıl)
Zach LeDay (Zalgiris Kaunas – 2 yıl)
Gigi Datome (Fenerbahçe Beko – 3 yıl)
David Moretti (Texas Tech – 5 yıl)
Kaleb Tarcewski (3 yıl)
Kadro
PG: Sergio Rodriguez, Malcolm Delaney, Andrea Cinciarini
SG: Kevin Punter, Michael Roll, Davide Moretti
SF: Shavon Shields, Vladimir Micov, Riccardo Moraschini
PF: Gigi Datome, Zach LeDay, Jeff Brooks
C: Kyle Hines, Kaleb Tarczewski, Paul Biligha
Koç: Ettore Messina
Malcolm Delaney:
Geçtiğimiz sezon Barcelona’ya son dakika da katılan Delaney, takıma uyum sağlayamasa da bireysel anlamda ne kadar yetenekli olduğunu bize hatırlatmıştı. Delaney, gelecek sezon için radikal bir karar alıp her sene kadrosunu baştan aşağı değiştiren Milano’ya transfer oldu. Delaney daha çok delici ve şut özelliği ile ön plana çıkan bir oyuncu olup özellikle Sergio Rodriguez ile açık sahada çok uyumlu bir ikili olacaklarını düşünüyorum.
Kevin Punter:
Geçiğimiz sezona Olimpiakos ile başlayıp Kızılyıldız ile bitiren şutör Kevin Punter, gelecek sezon Milano forması giyecek. Gelecek sezon için kadrosuna yıldız oyuncular transfer eden Milano’da Punter, 6. adam olacaktır. Kenardan gelip oldukça katkı vereceğini düşündüğüm oyunculardan birisi. Geçtiğimiz sezon Kızılyıldız ile Euroleague’de ortalama %48 ile üçlük atmıştı.
Kyle Hines:
Gelecek sezon takımın Savunma Bakanı olacak Kyle Hines için en önemli transfer diyebiliriz çünkü Avrupa’da çember koruyan uzunlar çok değerli. Kyle Hines çember korumanın dışında kısaların da karşısında kalabiliyor ve Pick and Roll savunması için biçilmiş kaftan.
Shavon Shields:
Yıllardır Milano’da görmediğimiz savunma olgusu, gelecek sezon gerçek olacağa benziyor. Kanat oyuncularını incelediğimiz de hepsinin birden fazla pozisyonu savunabildiğini görüyoruz. Shields’da bu oyunculardan birisi. Hücumda da attığı üçlükler ile sahada kalma süresini arttırabilir.
Gigi Datome:
Gigi, 5 sezon boyunca Fenerbahçe’nin en çok sevilen oyuncularından biriydi. Fakat ilerleyen yaşı ile çoğu özelliği körelmiş durumda. Hücumda da katkı verebileceği tek alan orta ve uzak mesafe şutları olacaktır. Ettore Messina’nın Datome’yi takıma almasındaki en büyük amaç ise takımı birleştirici bir unsur olması.
Zach LeDay:
Geçtiğimiz sezon Zalgiris forması ile başarılı bir sezon geçiren LeDay, çoğu Euroleague takımının dikkatini çekmişti. LeDay’de bu takımın önemli rol oyuncularından birisi olacaktır çünkü hem 4 hem 5 numara oynayabilen bir uzun. LeDay 5 numara oynadığında takım daha tempolu oynayabilir, 4 numaraya geçtiğinde ise Kyle Hines veya Tarcewski ile pota altında fiziksel üstünlük sağlayacaklardır.
Pace & Space
Milano’nun kadrosunu incelediğimizde Anadolu Efes’in kadrosuna benzer bir kadro kurduklarını görüyoruz. Ettore Messina, geçtiğimiz sezon ligi kasıp kavuran Anadolu Efes kadrosuna ve oyun planına benzer bir takım oluşturmuşa benziyor. Öncelikle kadrodaki bütün oyuncular tempoyu seviyor. Zaten Sergio Rodriguez’in maestro olduğu bir takımda tempo basketbolu oynanmıyorsa orada bir yanlış vardır. Özellikle 1.5 numara oynayan Delaney ile Rodriguez’in uyumunun şahane olacağı kanısındayım. Çünkü hızlı hücumlarda topu yönlendirecek oyuncu Rodriguez olacak ve Delaney bitirici konumunda yer alacak. Geçtiğimiz sezon bu iki oyuncuya da gereğinden fazla yük verildiği için takımları başarılı olamamıştı. Delaney, geçtiğimiz sezon hem topa yön veren hem de bitirici oyuncu konumundaydı. Rodriguez ise hızlı hücumlarda yanında bitirici oyuncuları bulamıyordu. Gelecek sezon için Rodriguez’in etrafına harika bir takım kuruldu diyebiliriz.
Forvet rotasyonunda ise Messina seçimlerini birden fazla pozisyonu oynayabilen oyunculardan yana kullanmış. Günümüzde oynanan Pace&Space basketbolunda kanat oyuncularından istenen temelde 3 şey vardır: Birden fazla pozisyonu savunabilmeleri, şut atabilmeleri ve topla oynayabilmeleri. Shavon Shields, Vladimir Micov ve Gigi Datome’yi geçtiğimiz sezonlarda hem 3 hem de 4 numarada oynarken görmüştük. Hatta Datome, takımdaki sakat oyuncularının sayısının fazla olmasından dolayı bir ara 5 numara bile oynamıştı. Bu oyuncuların ortak özellikleri ise hem savunmada iyi olmaları hem de hücumda iyi şut atabilmeleri.
Tempolu basketbolun temel şartı ise ya savunamada switch yapabilmek ya da topu oyuna hızlı sokabilmek. Uzun rotasyonunda ise Zach LeDay, Kyle Hines ve Kaleb Tarcewski bulunuyor. Üç uzununda ortak noktası mobil olup kısaların karşılarında kalabilmeleri, savaşçı olmaları ve iyi ribaund alabilen oyuncular olmaları. Uzun ve forvet rotasyonunu birleştirince takımın savunma tavanının ne kadar yüksek olduğunu görebiliyoruz. Takımın ana 3 uzunu, kısaların karşısında kolay kolay yenilmiyor ve her şeyi switch yapabilecek yetenekte oyuncular. Bu sayede basketbolun temeli olan Pick and Roll’ü engellemiş olacaklar. Özellikle Kyle Hines’ın savunması hakkında geçtiğimiz sezondan bir anı paylaşmak isterim. Sinan Erdem’deki Anadolu Efes ve CSKA Moskova arasında oynanan maçta son topta Larkin’in savunmasında Kyle Hines vardı ve Larkin’in karşısında harika kalıp sayı atmasına izin vermemişti. Bu yüzden Kyle Hines’ın önemi bu takımda oldukça yüksek.
Bench Rotasyonu
Takımın ilk beşini değerlendirirken ne kadar zengin olduğunu gördük. Fakat bu takımı kağıt üstünde özel yapan kısım ise bench rotasyonunun oldukça kuvvetli olması. Kenardan gelecek oyuncular içerisinde en fazla dikkat çeken isim Kevin Punter. Özellikle geçtiğimiz sezon Kızılyıldız forması ile basketbol severlerin gözlerini doldurmuştu. Kenardan gelip maç başına ortalama 16 sayı ve %48.1 üçlük yüzdesi ile oynuyordu. İstatistik kağıdının diğer kısımlarını ise dolduramıyor. Fakat bu onun için önemli değil çünkü kendisi kenardan gelip takımın skor yükünü sırtlamakla görevli bir oyuncu olacak. Tıpkı Los Angeles Clippers’da Lou Williams gibi. Kenardan gelip 1 vs 9 oynayacak tarzda bir oyuncu. Benchte bulunan diğer önemli isim Michael Roll, tam bir görev adamı. Artık yaşınında ilerlemesi ve ayaklarının yavaşlaması yüzünden savunmada pek bir varlık gösteremeyecektir fakat mücadelesini asla bırakmayacaktır da. Sahada olmasının avantajı ise tıpkı Datome gibi uzak mesafe şutları olacaktır. Geçtiğimiz sezon ilk beş başlayan fakat Kyle Hines ve Zach LeDay’ın alınmasının ardından kenardan gelecek Tarcewski’de takıma değer katacak oyunculardan biri. Oyuna fiziksel anlamda üstünlük koyması gerektiğinde Messina sahaya Tarcewski’yi sürecektir. Üstelik uzun boyuna rağmen mobil bir oyuncu olup kısaların karşısında kalabiliyor. Aynı zamanda iyi bir perdeci olduğu için de Pick and Roll’de yüksek yüzdelerle bitiren bir oyuncu.
Sonuç olarak gelecek sezon keyif veren bir Milano izleyeceğimize eminim. Maçta tekdüze kalmayıp birden fazla kombinasyon ile sahada var olabilecek bir takım kuruldu. İlk beşin Rodriguez, Delaney, Shields, LeDay ve Kyle Hines’dan oluşacaktır. Alternatif olarak Leday’i 5 numara, kanatları da Datome ve Shields olan bir beş ile tempoyu yükseltebilirler. Zaman zaman Kyle Hines’ı 4 numara oynatıp 5 numaraya Tarcewski’yi koyabilirler. Hatta biraz uçuk şeyler düşünürsek Datome’nin 5 numara oynadığını bile görebiliriz. Yani tercihlerin bol olabileceği bir takım. Bakalım Messina bu takım ile ilk sezonunda neler yapacak. Hepsini izleyip göreceğiz. Sizlere Milano hakkındaki düşüncelerimi aktardım. Sürç-i lisan ettiysem affola.