Geçen sezon Anthony Davis’in takaslanacağını açıklamıştı New Orleans cephesi. Ocaktan yana gelen bu süreçte kendilerine göre en uygun paketi de Los Angeles Lakers’tan buldular . Şubat’ta yaptıkları teklifi reddedip, off-season’da gelecek diğer takas tekliflerini beklediler. Ve nihayi sonuç gerçekleşti Anthony Davis takımdan ayrılarak Lakers’ın yolunu tuttu. Pelicans’ın artık hedefleri farklıydı.
Yazın başındaki Draft Lottery’de düşük şanslı olmalarına rağmen, kader yüzlerine güldü ve birinci sırada seçmeye hak kazandılar. Kimi alacakları çok belliydi. Son zamanlarda insanlarda büyük beklenti oluşturan, liseden beri medyanın göz bebeği olan, 130 kiloluk bir canavar, Zion Williamson. Kendisinin liseyi ve koleji nasıl domine ettiğini yakından takip etti bütün basketbol severler. Kimisi oyun stilini, kilosunu eleştirdi, kimisi ise yaptıklarını görerek, onun NBA’e gelişini sabırsızlıkla beklemeye başaldı. Ve sonuç olarak kendisi 1. sıradan New Orleans Pelicans’ın yolunu tuttu.
Lakers takasında Davis’e karşılık Josh Hart, Lonzo Ball ve Brandon Ingram’ın yanında aldığı draft picklerinde, bu sezonun 4. sıra seçimi de yer alıyordu. Onlar da bu seçimi Atlanta’ya gönderip, bu draftın 8. ve 17. seçimlerini aldılar. Artık kesinleşmişti, Holiday’in yanına çok genç bir nüve kuracak, onların gelişimleri ile yolunu çizecekti Pelicans.
Değerlendirmeye ilk olarak Jaxson Hayes ve Nickeil Alexander Walker ile başlayacağım. 8 sıra seçimi olan Jaxson Hayes, çok başarılı bir çember savunucu. Bunun dışında pick&roll oyunlarında iyi bir bitirici ve ayakları çabuk, lateral ve dikey atletizmleri, üst seviyede bir atlet. Bu takımın genelde yüksek tempo ve koşarak oynayacağını düşünürsek, transition dediğimiz geçiş hücumlarında da olduça artılara sahip. “Coast to coast” yani potadan potaya koşuşu gayet çabuk ve bunun getirdiği hücumlarda gayet yararlı. Kolejdeki bir yılında serbest atış çizgisinden de %80’e yakın attığını belirtelim. Bu yüzde, şut denemeyen bir pivot için gayet iyi bir yüzde. Gelişime açık şutu sayesinde de zamanla bunu geliştirebilir. 17. sıra seçimi Nickeil Alexander-Walker ise geçen sezon Clippers tarafından 11. sırada seçilen Gilgeous – Alexander’ın kuzeni. Kendisine benzer bir oyunu olan Walker, oyun zekası iyi seviyelerde ve şut atabilen bir gard. Kenardan gelip, ikinci beşlerde ve hücumun tıkandığı anlarda verim verebilecek bir oyuncu. Yani 8. ve 17. seçimleri’ni gayet takıma uygun, verimli kullandığını söyleyebiliriz Pelicans cephesinin.
Lakers’tan aldıkları Lonzo Ball, Ingram ve Hart’ı çoğu basketbol sever yakından tanıyordur zaten. Şimdi öncelikle bu takımın oynaması gereken ideal hücum, yüksek tempo ve hızlı hücum. Ne kadar geçiş hücumu bulurlarsa Zion’un canavarlığı ve Lonzo’nun açık alandaki etkisi o kadar maksimum olacaktır. Yarı sahada ise Holiday’in top yönlendiriciliği ile set hücumları oynayabilirler. Kendi şutunu ve pozisyonunu yaratabilen, isolation yani bire bir oynayabilen Ingram için, Pelicans gayet iyi bir takım ve bunları ihtiyaç oldukça yapacaktır. Umarız bu sezon sonuna doğru yaşadığı emboli oluşmasını bir daha yaşamaz ve sağlıklı bir şekilde basketbol oynamaya devam eder tabii. Diğer taraftan, sabit olarak şut atabilen oyuncuların da takımda bulunması, Zion için alan açılmasını sağlıyor. Kendisinin ne kadar dominant bir oyuncu olduğunu biliyoruz ancak, yarı sahada unsized fiziğinin, ona ne denli dezavantaj yaratacağını bu sezon göreceğiz. Gücü ile birleştirebileceği topla oynama becerisini bir üst seviyeye çıkarırsa eğer, LeBron’un ilk zamanlarındaki gibi bir oyun stili benimseyebilir. Zaman zaman attığı şutlarına da ne kadar başvuracağı bilinmez. Ama bir şey söylemek için henüz erken. LeBron’un geldiği seviyeyi görüyorsunuz. Zamanla bazı şeyler daha fazla gün yüzüne çıkacaktır.
Takımın savunması ise bana kalırsa elite yakın seviyede olabilir. Eğer ki, bireysel çabalarını, uyumlu bir şekilde sergilerlerse gerçekten iyi bir seviyeye geleceklerdir. Kısa rotasyonunda, Lonzo Ball ve Holiday, karşı takımın gardlarını çok zor duruma sokabilecek iki gard. Ingram da konsantrasyon kaybı sorununu azaltırsa bu kısalara iyi destek verebilecek bir oyuncu. Kilosuna göre çok hızlı olan Zion ve ayakları çabuk Jaxson Hayes ise, gerek switch savunmasında gerekse pota altında çok zorlanmayacak oyuncular. Bu takımın temel parçalarının iyi birer savunmacı olmaları, onlara iyi bir savunma sistemi getirebilir. Bu da daha çok açık alanda koşmalarını destekleyecek, savunmadan güç alarak istedikleri geçiş hücumları oynayabilmelerini sağlayacaktır.
Bu takım için bir noktayı unutmayalım ki; daha çok gençler. Jrue Holiday’in veteranlığı ve zamanla gelecek olan NBA tecrübesi sayesinde çok daha iyi yerlere gelmeleri içten bile değil. 1-2 sezon verip öncelikle bazı oyuncuların ne olacağını görmemiz lazım. Sonra zaten buna göre başka bir politika izleyecektir Pelicans yönetimi. Lakin potansiyelde uyumlu, güçlü olacak bir takımlar. Tabi bu onlara nasıl başarılar yaşatacak bilmiyoruz. Bunlar tamamiyle ihtimal işi. Bekleyip birlikte göreceğiz.
