Dün gece gerçekleşen 2019 Draft’ının en karlı takımlarından biri şüphesiz Atlanta Hawks oldu.
Draft saatinden önce gerçekleşen takasta, Pelicans’a 8. sıra hakkını verip 4. sıra hakkını da aldılar. Geçen seneden aldıkları Dallas seçimini de kullanarak, 4. sıradan Deandre Hunter’ı, 10. saıradan da Cam Reddish’i bünyelerine kattılar. Bu draftı çok başarılı geçiren Atlanta, son dönemlerde bunu ilk kez yapmıyor.
Geçen sezon 3. sıra seçimini, 5. sıra seçimi ve bu senenin birinci tur Dallas seçimiyle takas eden Atlanta, Trae Young’ı kadrosuna katmıştı. Doncic’in bir tık altında, yılın en iyi 2 çaylağından biri olan Trae Young, sezon başından sonra yükselen bir performans gösterdi. Liderliği, kritik zamanda aldığı sorumluluğu ve mesafe tanımaksızın attığı şutu ile, yıldız bir oyuncu olacağını fazlasıyla gösterdi bana kalırsa. Kendisinden beklenenleri karşılaması konusunda ciddi soru işareti olan, bazılarına göre de Light Curry olarak adlandırılan Young, şüpheleri ortadan kaldırdı ve gayet başarılı bir sezon geçirdi.
Trae Young’ın genelde pick&roll oynadığı takımdaki yegane oyuncu olan John Collins ise 2017 draftında 17.sıradan seçilmişti. İlk sezonunda gelişime açık oluşunun sinyallerini bolca verse de, Trae Young’un gelişi ile adeta kendini buldu ve geçen sezon gayet iyi bir performans sergiledi. 17. sıradan buldukları bu kuvvetli yan parçanın ne kadar isabetli bir seçim olduğu aşikar. Takımın diğer oyuncularına bakarsak, 2016 draftından gelen, oyun açlığıyla göz dolduran, Three and D oyuncusu dediğimiz, 3lüğü ve savunması iyi olan oyuncu tipinden Taurean Prince ise, gerekli yerlerde kenardan gelip yüksek katkı verebilecek potansiyelde bir oyuncu. Geçen sezon 18. sıradan draft ettikleri bir diğer oyuncu Kevin Heurter de topla oynayabilen bir şutör. Bunun değerinin şu anki NBA’de ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Kendisi de potansiyeli yüksek bir yan parça. Kendi işini her zaman layığı ile yapan, kazanma delisi Bazemore da FA olsa da kalırsa takıma elinden gelen katkıyı verecektir. Kariyerinin en iyi sezonunu geçiren eski Suns’lı Alex Len de kendini bulanlar arasında yer alıyor. Gayet verimli geçirdiği bu sezonun ardından bunu devamlılığı ile birleştirir ise uzun yıllar Atlanta forması giyebilir.
Gelelim bu drafttan aldıkları 2 önemli oyuncuya. Takımın forvet ve pivot oyuncularına yönelmesi muhtemeldi. Atlanta bu tercihi forvet oyuncularına yönelmek olarak kullandı. 4. sıradan seçtikleri Deandre Hunter total donanımı gayet yüksek bir komple oyuncu. Oyun hırsı ve mentalitesi kuvvetli. Pick&Roll oyunlarında topla oynayabilen bir yapıda olması, olduğu takımda oyun çeşitliliğini arttıracak unsurlardan. İyi bir defans oyuncusu ve Switch savunmasında bir çok oyuncu ile eşleşebiliyor.Sahada her şeyini vererek oynaması, kendisinin kolejin Jimmy Butler’ı olarak anılmasına sebep oldu. Ayrıca gayet iyi seviyelerde dış şutu ve skorer kimliği bulunmakta. Atlanta için bir 4. sıra seçiminden istediği çoğu şeyi almış gibi görünüyor. Gelelim çok konuşulan Duke kadrosunun, liseyi domine etmiş oyuncusu Cam Reddish’e. Lisedeki performansını bir çok insana göre kolej seviyesine taşıyamasa da,
belli bir katkı verdi. Canavar Duke kadrosunun son halkası olan Reddish, çok saf bir skorer. Kendisine ihtiyaç duyulduğunda sahneye çıkabilecek bir oyuncu. İyi bir dış şutör, penetreleri kuvvetli ve top kontrolü iyi. Oyuna dahil olan değil, genelde dahil edilmeyi tercih eden bir yapısı olduğundan Atlanta onun için en uygun duraklardan biri aslında. Tahminimce kenardan gelecek olan Reddish, ikinci beşi ateşleyecek ve önemli katkı yapabilecek baş oyuncu. Sadece doğru yönlendirilmelere ihtiyaç duyuyor. Oyun içinde zorlama şutlar ve kötü tercihler yapabilecek potansiyeli olduğundan, bazı açılardan oyununu olgunlaştırmak zorunda. Bitiricilik açısından da biraz problem çektiği söylenebilir.
Atlanta Hawks, sakatlıklar yaşanmaz ve lineer gelişimler olumlu sonuçlanırsa, gelecek 5 yıl içinde Doğu Play-offlarının müdavim takımı olacaktır. Hatta bunla kalmayıp daha yüksekleri hedeflemesi içten bile değil. Tamamiyle genç ve dönemin basketboluna uygun stilleri olan oyuncularla dolu bir takımın olması, kendilerini Trae Young önderliğinde, geleceğin takımı haline getiriyor. Şu an eksik olan noktaları pivot olarak gözükse de, maç içindeki beşlerin değişmiiyle bu açığı ellerinden geldiğince kapatacaklardır. Çok doğru bir yapılanma örneği gösteren Hawks’un, bunu beceremeyen diğer kulüplere fazlasıyla örnek olmasını diliyoruz