NBA’de her takımın inişli çıkışları sezonları olur ki bu sistemde olmak zorunda. Gayet eşitlikçi bir sistem olan Salary Cap’e dayalı bu düzen; parayı düzgün kullanan ve doğru yapılanan takımların başarılı olmasını sağlıyor. Bir nüveye sahipseniz 5 yılınız garanti altındadır. O nüve elinizden uçup gittiğinde ise gerek tanking (draftta yüksek sıra için kaybetmek) gerek ise takaslarla, genç potansiyelli oyuncular için veya büyük bir yıldız veya yıldızlar için yapılanmaya girmek zorundasınız. Doğru yapılanma size her zaman şampiyonluk getirmeyebilir ancak, play-off’ta başarı ve iyi basketbol hem taraftarı hem de takımı gayet memnun edecek şeylerdir. Her sezon olduğu gibi bu sezon da yapılanma yoluna girmesi gereken takımlar mevcut. Şimdi onları inceleyeceğiz. İncelemede bu işe başlamış ya da bir takım önemli parçalar bulan Suns, Hawks gibi takımları değil, başlaması gereken veya yakın dönemde başlayacak takımları değerlendireceğiz.
Charlotte Hornets
Jordan’ın basketbolculuğuna lafımız yok ama yönetici olarak biraz sıkıntılı bir mizaca sahip. Özellikle başkan olarak takımın yapısına çok karışması ve kötü kararlar vermesi, Hornets’ı uzun yıllar zor duruma sokan sebeplerden. Jordan istiyor ki takımı ne olursa olsun, bir şekilde play-off yapsın. Ancak bu düşünce onları ya 8 den sokup ilk turda eletiyor, ya da 9-10 gibi sıralardan playoffu kaçırtıyor. Hornets’ın şu an yapması gereken şeylerin başında takımı sıfırlamak geliyor. Ellerinde genç ve parlayabilecek, en kötü yan parça olabilecek oyuncuları tutup, gerisini takaslamak ya da kontratı bitince bırakmak en makul çözüm. Takımın en önemli oyuncusu ve sürükleyicisi Kemba Walker. Arada istikrar problemi de yaşasa çok kaliteli olan bu oyuncu, şu an değerli bir parça ve şampyionluk amaçlayan takımların rahat ikinci oyuncusu olabilir. Onu almak için kulüpler iyi şeyler verebilirler ve bu da uzun vadede Hornets’ın işine yarayabilir. Onun dışında Free Agents takibiyle ve doğru tercihler ile bu rebuilding olumlu yönde tamamlanabilir. Ama mutlaka bir şeyler yapmalılar, Hornets bir ileri bir geri gitmekten, olduğu yerden öteye gidemiyor.
Cleveland Cavaliers
King’in Ohio hanedanlığındaki bir masalın daha sonuna geldik ve takım artık LeBron’un takımı olmaktan çıktı. Ve özellikle geçen sezon, şampiyonluk parolası ile aldıkları LeBron etrafındaki tamamlayıcı parçalar, onlara yüksek meblağlara mal oldu ve gelecek için de bir o kadar amaçsızlık getirdiler. Draft seçimi Colin Sexton hakkında şu anlık bir şeyler söylemek güç ama yüksek seviyede istikrar problemi var gibi. Onun dışında ellerinde iş yapabilecek bir iki parçası var ama gerisinden gerçekten bırakın yemeği, atıştırmalık bir şey dahi yapamazsınız. Bu sezon zaten kaybeden bir takım olan Cavs’ın drafta yatacağı çok belli oldu. Sezon başında tanking yapmayacağız diyen Lue ya nazaran, sezonun ilerleyen dönemlerinde ne kendi kaldı, ne de bu mentalite. Aslında doğru olan da onların ellerindeki parçaları, yükselme ihtimali olan gençlerle ve draft haklarıyla takaslaması. Bu bağlamda bu sürece yavaştan başlayan Cavs için bakalım işler olumlu mu gelişecek?
Detroit Pistons
Çok kötü yönetilen 2 sezonun ardından bu takım da potansiyel kadroyla pek bir ışık vereceğe benzemiyor. Her ne kadar taraftarı heyecanlandırsa da Blake Griffin için verdikleri oyuncular takıma uzun vadede çok şey katabilecek isimlerdi ki, Clippers’ın bu çıkışında söz sahibi olan oyunculardan bazıları da onlar. Bir tane sorunlu karakterleri var ki NBA’deki en sorunlu insan olma potansiyeline sahip. Ve bu isme, yani Reggie Jackson’a alıcı bulmak da gerek kontratını , gerek karakterini düşündüğümüzde neredeyse imkansız. Takımın öne çıkan bir diğer oyuncusu da Andre Drummond. Modern basketbola çok aykırı bir oyun sergileyen Drummond’ı oynatmak için ilk 5’teki dört oyuncunun buna uygun olması ve takımın iyi bir şut takımı olması gerekir. Gel gelelim ki bu takımda şuta dair umut veren enstanteneler, ay tutulması gibi pek sık görünmemekte. Takımdaki en değerli, belki de gerçek anlamda tek değerli oyuncu Blake Griffin. Onu kadroya katarken verdiklerini, şu an Griffin üzerinden asla alamazlar. Evet bu sezon inanılmaz başladı ve iyi oynuyor lakin, takımda onun dışında bir şeyler yapabilecek, oyunun gidişatını değiştirebilecek bir oyuncu maalesef rasyonel bakıldığında bulunmuyor. Bu durumda onları planlı ve mantıklı bir yapılanmaya itiyor. Mantıklı diyorum çünkü gerçekleri görerek ve kendilerini bilerek hareket etmeliler. Hazır da Dwyane Casey koçken bu yola girilmesi oldukça mantıklı.
Washington Wizards
Bırak abi kapa kapa! diye olan replik tam olarak bu takımı anlatabilecek şey. Tüm oyuncuların takasa açık olduğu duyurulan Washington’da yapılanma çanları çok uzun zamandır çalıyor aslında. Takım kağıt üzerinde iyi gözükse de mental anlamda büyük sıkıntıları var.John Wall’un uzlaşılmaz karakteri başta olmak üzere adeta takımda kimse birbirini sevmiyormuş gibi davranıyor. Bu da parkeye olumsuz anlamda fazlasıyla yansıyor. Takımdaki oyuncuları yavaş yavaş takas ederek başlanılacak olası bir yapılanmada sorun bu takımın sözüm ona Franchise Player’ı olan John Wall’dan başlıyor. Kontratı inanılmaz yüksek ve ortalama her yıl 40 milyon kazanacak. 3 yıl daha olan kontratını alabilmesi muhtemel bir takım bulunmuyor. Zaten oyun stili de her takıma uymuyor ki bu da onların ellerini kollarını bağlıyor. Şu anda Wizards’ta olacak en iyi senaryo Wall’dan başlayarak değerli şeylerle yapılacak 1-2 tane olumlu takas. Ondan sonra her şey çorap söküğü gibi gelecektir. Beal için de bir sürü atılım yapan takım var. Ne olacağını merakla bekliyoruz.