Golden State Warriors’ın süperstar oyuncusu Stephen Curry, kariyeri boyunca yaşadığı her şeyi The Players Tribune sitesi için detaylı bir şekilde anlattı.
Steph, kariyerinin başında yaşadığı özel anıyı anlatarak yazısına başladı:
“Basketbolun hayatım olacağını bildiğim an, altı yaşımdayken North Carolina tarafında yaşadığımda bir basketbol maçında herhalde tribünde 15 kişi falan vardı. İkiye bir hızlı hücuma çıkmıştık ve savunmacı beni savunmak için bana doğru gelmişti. Ben de normal bir göğüs pası ya da yerden sektirerek pas vermek yerine, havada sıçrayıp 360 dönerek arkadan pas vermiştim. Pas tam yerine gitmişti ve takım arkadaşım da turnikeyi atmıştı. O 15 kişilik kalabalık çıldırmıştı. Ve çok güzel bir andı. O anda, yaratıcılığım ortaya çıkmıştı ve böyle bir tepki göreceğimi de biliyordum. Ve yine o anda, basketbolun benim için çok eğlenceli olduğunu görmüştüm.”
Curry, NBA Finalleri’nde yaşadığı hisleri anlatarak sözlerine devam etti:
“İlk NBA Finallerinin antrenmanı için uyandığında, halen farkı belirtmekte güçlük çekerim. Farklı bir hava var. Farklı bir endişe ve adrenalin var. Asıl hedefine öyle yakınsın ki, her şey biraz yavaşlıyor gibi. Antrenmandaki, yolculuktaki ve maç öncesindeki o kaos. Normal sezondakinden ve playofflardan 100 kat daha fazla. Ama bu durum, odaklanmana etki ediyor çünkü anın ne kadar gerçek olduğunu biliyorsun ve her şey başka bir seviyeye yükselmiş oluyor. Dürüst olmak gerekirse halen bunun hayalini kurarım. Bir sefer tadını aldığında, başka maçlar için heyecanlanmak zor oluyor. Çünkü bir final maçında oynamanın ve şampiyonluğu kazanmanın en üst noktasındaki adrenalini tatmış oluyorsun. Bunu anlatmanın en iyi yolu bu sanırım: Her şey yavaşlıyor, ama hiç mümkün olmadığını düşündüğün bir noktada odaklanmış oluyorsun.”
Chef Curry, LeBron ve diğer büyük oyuncularla ilgili olan düşüncelerini şu şekilde kaleme aldı:
“Büyük oyunculara ve seni itekleyen oyunculara karşı oynadığında, onları kovaladığında neredeyse bu seni tüketiyor. Çünkü bir zorluk seviyesi, tepeye ulaşma ve üzerine çalışırken verdiğin emek. Her zaman bunun üzerine mental ya da fiziksel olarak bir nokta bulmaya çalışırsın, seni o noktaya ulaştığında hazır tutması için. Benim için bu; LeBron’a karşı çaylakken oynadığım ilk maçı izlerken, o an ile 2015’te ona karşı şampiyonluk için oynadığım an arasında, büyük oyuncu olmak istememin sebebini görmüş oluyorum. Çünkü ben de büyüklüğü karşımda gördüm. Ona karşı oynadığında zayıf yönlerin ortaya çıkıyor, öğreniyorsun, gelişmeye devam ediyorsun, başarısız oluyorsun, yine de gelişiyorsun. Ve en sonunda biz zirveye çıktık.”
Steph, kendisi ve kariyeriyle alakalı bilgiler verdiği bu özel yazının sonunu ise böyle tamamladı:
“Bu yolculuğa, kariyerim bittiğinde ve geriye baktığımda ilk kez şampiyon olmamla sonuçlanan bu yedi yıllık sürece hep minnettar kalacağım. Çünkü her gece en üst seviyede yaptıklarımızın ne kadar zor olduğunu görmüş oluyorum. Seviyemi yükseltmekle ilgili birkaç şey öğrenmiş olmam şu anda çok güzel. Rakiplerin seni en iyi halin olmaya zorluyorlar. Sen de o seviyeye çıktığında sana saygı duyuyorlar ve seni bir tehdit olarak algılamaya başladıklarında, sen de onları en iyi hallerinde olmaya zorluyorsun. Bu karşılıklı durum, bu oyunu oynama sebebimiz. Bu yüzden bu işi yapıyoruz. Ve bu kısma baktığımda, perde arkasında yaptıklarını gördüğünde bu işe müteşekkir oluyorum. Bazı şeyleri seçerek öğrenebilirsin fakat her zaman kendi standartlarında ilerlersen, istediğin yere ulaşırsın.”
