2011 yılında NBA tarihinin en genç MVP’si olma başarısını gösteren Derrick Rose, kendisiyle aynı sakatlığı yaşayan oyuncuların emekli olduğunu fakat içindeki basketbol sevgisinin ağır basması sebebiyle oynamaya devam ettiğini söyledi.
Rose’un açıklamaları şu şekilde;
“NBA’deki 11. yılıma girdim. Sakatlandığımda 3. yılımdaydım. Benim yerimde kim olsa basketbolu bırakırdı. Finansal olarak kendimi güvenceye aldım. Şu an devam ediyor olmamın tek sebebi içimdeki basketbol sevgisi. İnanın bana her şey sevgiyle alakalı. Halen basketbol oynayabileceğimi çok iyi biliyorum.”
Coach Thibodeau’nun görüntü olarak Chicago Bulls’laştırdığı fakat başarı anlamında aynısını yakalayamadığı Minnesota Timberwolves ile bu yaz ayında tekrar kontrat imzalayan yıldız oyuncu sözlerine şu şekilde devam etti;
“Önüme gelen her fırsatı değerlendirmek için çabalıyorum. Amacım bu. Her zaman parkede olmak ve takımım için yapabileceğim ne varsa hepsini yapmak istiyorum. Eski günlere gidip kin beslemek için hiç vaktim yok. Çıkıp kimseye “işte bana yaptıklarınız” ya da “beni bu duruma siz getirdiniz” deme gibi bir arzum yok. Bu saatten sonra ne yapıyorsam artık tamamen kendim için yapacağım.”
2008 NBA Draft’ında ilk tur 1. sıradan Chicago Bulls tarafından seçilen Rose, 2010-2011 sezonunda takımıyla 62 galibiyet kazanıp MVP olmuştu. Doğu finalinde Miami Heat’in Big3’sine (LBJ, Wade, Bosh) takılan atletik point guard bir sonraki sezon playoff ilk turda zıplamaya çalışırken ön çapraz bağlarından sakatlandı ve kariyeri hızla düşüşe geçmeye başladı.
Birden fazla sponsorluk gelirleri sayesinde yılda 30 milyon Dolar’a yakın para kazandığı tahmin edilen Rose, NBA kariyeri boyunca 495 maçın 476’sında ilk 5’te yer aldı. Bu maçlarda ise 18.9 sayı, 5.7 asist ve 3.6 ribaund ortalamayla mücadele etti.
YAZARIN YORUMU
O, çoğu kişi için NBA’e adım attığı günden bu yana –benim için ise Memphis Üniversitesi’nde oynarken videolarını izlediğim ilk günden bu yana- tarihin gelmiş geçmiş en iyi atletik point guard’ı. Russell Westbrook diyenler elbette var, atletiklik konusunda haksız değiller. Fakat “en iyi atletik point guard” olduğuyla alakalı benim düşüncemi destekleyenler arasında liseden takım arkadaşı Eric Gordon var. Bence ikimiz de haksız sayılmayız.
İlk günden başlayıp sakatlandığı güne kadar parkede yaptıklarıyla insanları şoka sokan, defalarca kez geriye sarıp izlesek bile “yok canım bu kadarı imkânsız” dediğimiz Rose’u hepimiz özlüyoruz. Ama onun her şeye rağmen şuan ligde olması, eski günlerden ufak kesitler sunması ve halen bir şeyler için çabaladığını göstermesi bile hayranlarını mutlu etmeye yetiyor.
İyi ki doğdun Derrick! Emeklilik kararını açıklayana kadar sakatlık senden uzak olsun…