Merkezinde Kawhi Leonard olan bir takas karşılığında beklenmedik bir şekilde San Antonio Spurs’e gönderilen DeMar DeRozan’a eski takımı Toronto Raptors’tan iki gün sonra özür geldi.
Gün geçmiyor ki NBA dünyasında bir gün de olsa drama eksik kalsın…
İki gün önce Toronto Raptors ve San Antonio Spurs arasında gerçekleşen takas üzerine NBA’de ortalık karışmış, başta isteği dışında Spurs’e gönderilen DeRozan olmak üzere birçok oyuncu sosyal medya üzerinden Raptors yönetiminin bu hamlesine tepki göstermişti.
En sonunda-DeRozan’ın yönetime karşı üzgün olduğunu sert bir şekilde dile getirmesinden iki gün sonra-Toronto Raptors yönetiminin başındaki Masai Ujiri’den organizasyon adına DeRozan konusunda hem özür hem de teşekkür mahiyetinde bir açıklama geldi:
“DeMar DeRozan’dan hem meydana gelmiş olabilecek bir iletişim kopukluğundan dolayı özür dilemek hem de kendisine burada, Raptors için, bu şehir için ve bu ülke için yaptıklarından dolayı teşekkür etmek istiyorum. Bu çocuğun yapmış olduğu şeyler paha biçilemez.”
Aynı zamanda iddiaya göre Raptors yetkilileri, DeRozan geçtiğimiz ay Las Vegas’ta (eski) takımnın yaz ligi maçlarını seyretmeye gittiğinde ona, takas olmayacağını söylemiş. Bu iddialar üzerine GM Ujiri, o günlerde Leonard’ı almak için dördüncü sırada beklediklerini ve bir takasın gündemde olmadığını belirterek, “sanırım benim hatam, bir takas ihtimalinden ziyade DeMar ile devam etmemiz durumunda ne bekleyeceğimiz hakkında konuşmak oldu.” sözlerini kullandı. Son olarak DeRozan’ın “tarihteki en iyi Raptor” olduğunu ekleyen Ujiri, onu onurlandırmak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Son olarak, bu konudaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Kişisel fikrim; evet, bu insanlar için bir iş. Ve evet, profesyonel bakış açısıyla bu olup bitenler sadece bu işin birer parçası. Her ne kadar bu tip konulara bir yere kadar profesyonelce bakılması gerekse de kabul etmeliyiz ki bu “işin” taraftarları da oyuncuları da yöneticileri de birer insanoğlu ve her birinin hisleri ve duyguları var.
Bu nedenle bu tip olaylarda, bu soğukkanlı bakış açısının biraz esnetilmesi gerektiğinden yanayım. Geçtiğimiz sezon Isaiah Thomas’ın Cavaliers’e gönderildiğini haberlerden öğrenmesi, Blake Griffin’in bin bir zorlukla Clippers’ta kalmaya ikna edilmesinin ardından fikri sorulmadan Pistons’a gönderilmesi, veyahut ta 2010’da LeBron’un Miami’ye gideceğini kulübüne ve taraftarlarına canlı yayında iken açıklaması… Bunların yanına takımı için paradan fedakarlık eden DeRozan’ın gönderilmesi de eklendiğinde, saydıklarım yalnızca akla ilk gelen örnekler olmasına rağmen bana kalırsa tekrarlanmaması gereken olaylar.
Bu sporu tüm dünya için eğlenceli kılan özelliği, her şeyden önce bu işi yapan insanlar tarafından zevkle icra edilmesi. Bunun gibi olaylar gerek oyuncuların gerekse yöneticilerin işlerini yaparken aldıkları zevkin yerini tatsızlığa bırakmasına yol açıyor. Sonuç olarak biz de basketbol taraftarları olarak, oyuncuların memnuniyetsiz hale gelmesiyle oynanan basketbolun kalitesinde ve eğlence seviyesinde bir azalmaya neden olmasını istemeyiz.
Tuna Berk Çelik