Bir tutkuyu, bir aşkı, bir takıntıyı, adanmışlığı siz hangi kelime ile ifade edersiniz? Hayatının oyununu “hastalık” olarak tarif eden adamın hikayesine tanık oluyoruz
Sosyal bir hayvan olan insan, süreç içerisinde kendini ifade etme ihtiyacı hissetmiş. Önceleri anlamsız seslerle kendini ifade etme çabasında olan insan, daha sonra harfleri ve kelimeleri icat etmiş. O günden bu yana da kendini ifade etmek bir ihtiyaçtan çok bir hastalığa dönüşmüş.
Düşündüklerimizle, söylediklerimizle ve yaptıklarımızla kendimiz oluruz. Bakışımız, sözlerimiz ve duruşumuz kim olduğumuzu açığa çıkarır. Ağzımızdan çıkanları kulağımızın duyduğu müddetçe ise ne mutlu.
Bazen kelimelere gereğinden fazla anlamlar yükleyebiliyoruz. Asıl anlamının dışına çıkan şekillerde kullanımlar meydana getirirken, ne söylemek istediğimizi bazen unutabiliyoruz.
Düşündüklerini, hissettiklerini, ifade etmek istediklerini kelimelere bağlı kılmayan, yaşadıklarını yaşatarak aktarmak isteyen insanlardan birinin kitabına tanık oluyoruz.
Genelgeçer yargılardan, klişelerden ve hepsinden önemlisi “bir başkası ne düşünecek?” kaygısı olmaksızın dilediklerini dilediği gibi ifade eden insanların ülkemizdeki nadir temsilcilerinden biri olan Kaan Kural’ın, bizim gördüğümüz kadarıyla yaşamının en önemli dinamiklerinden, yaşama sebeplerinden olan basketbolun, kendi anlatımıyla aktarılmasına tanık oluyoruz.
Öğrenmenin öğretme sürecine dahil edilmesiyle değer bulacağını düşünerek, basketboldan bugüne dek öğrendiklerini, meraklılarına öğretme amacı taşıyan Kural, basketbolun görüneninin ardındaki görünmeyenine odaklanan hikayeleri okurlara aktarıyor.
Jordan başta olmak üzere basketbolun diğer figürlerinin süreç içerisinde başından geçenleri anlatan Kaan Kural, parçanın bütünü, hikayelerin yaşamı oluşturduğunun bilincinde olan bireylere yönelik bir kitap meydana getirmiş durumda.
Basketbola dair okumalara hayatında yer vermekten ziyade basketbola dair okumaları hayatından bir parça yapan okurlara hitap eden, ilk olarak 2005 yılında piyasaya sürülen kitap 176 sayfa uzunluğunda.
Öğrendiğini, öğretmek ile taçlandırmak isteyenlere, okumak ve okutturmak isteyenlere ulaşması dileğiyle..
Ata Ateş