NBA playoffları başlarken Indiana Pacers sezona nasıl girdi, bu sezon neler yaptı, daha neler yapabilir sorularına yanıt almaya çalışalım. Bu soruların cevaplarını ararken çok kısa geçen yılı hatırlamak bu sezonu daha iyi anlamamıza kuşkusuz bize yardımcı olacaktır.
Geçen Seneki Indiana Pacers
Indiana Pacers, 2016-2017 normal sezonunu 42 galibiyet 40 mağlubiyet ile tamamlamış neticesinde konferansında 7. sırayı almış ve Cleveland Cavaliers ile eşleşmişti. Herkes Cavs’ın ilk turu rahat geçeceğini düşünüyordu. 4-0 ile öyle de oldu ancak izleyenler çok iyi hatırlayacaktır ki maçlar çok yakın geçmişti. Pacers’ın nefesi daha fazlasına yetemedi ve sezonu playoff ilk turunda tamamlamış oldu.
Indina Pacers’ın yaz dönemi belki de NBA’in yaz dönemine damga vurdu. Allstar Paul George’un hangi takıma gideceğini kimse bilmiyordu. Tek Paul George’u olan Indiana’nın ne yapacağı ise en az Paul George kadar merak ediliyordu. Sonunda Thunder ve Pacers anlaşarak herkesin merakını gidermiş oldu. Paul George Oklahoma’ya; Victor Oladipo ve Domantas Sabonis Indiana’ya. Bu hamleyle takımın kabuk değiştireceği aşikardı. Tabi ki takım kimyasının değişmesi bununla sınırlı kalmadı. C.J. Miles, Aaron Brooks, Jeff Teague, Monta Ellis, Rodney Stuckey gibi kısalar gönderilirken Cory Joseph ve Darren Collison geldi. Draftlardan ise T.J. Leaf ve Ike Anigbogu seçildi. Yeniden bir takım kuruluyordu. Kevin Seraphin, Lavoy Allen, Rakeem Christmas yeni sezonda olmayacaktı. Bojan Bogdanovic’in de gelmesiyle takımda kalan Lance Stephenson, Joe Young, Glenn Robinson, Myles Turner, Thaddeus Young, Al Jefferson ile takım artık kurulmuştu. Gidenlere, gelenlere, kalanlara bakıldığında yeni sezonda nasıl bir performans sergileyeceğini kestirmek zordu. Kimi otoriteler playoff dışında gösteriyor kimileri de son sıradan playoff’a sokuyordu Pacers’ı.
Indiana Pacers 2017-2018
Soru işaretleriyle başlayan sezonda inişli çıkışlı maçlar yaşandı. Playoff potasının yakınlarında dolaşılması, Myles Turner’ın 2-3 kez belirli aralıklarla 5-6 maç kaçırıp takıma dönmesi, bu sıralarda fazla süre almayan Al Jefferson’ın kullanılması takım içi dengeleri bir hayli değiştirdi. Darren Collison’ın maç kaçırdığı günlerde Corey Joseph’in performansı ve sonrasında ilk 5’e yerleşmesi de bir başka dikkat çeken nokta oldu. Koç Nate McMillan’ın takım liderliğini verdiği Victor Oladipo ise aldığı sorumluluğun üstesinden gelmeyi başarmıştı. Allstar arasından sonra bu takımın playoff yapacağı, kendi potansiyelinde ciddi bir ekip olduğu yazılıp çizilmeye başlandı. Öyle ki son düzlüğe girilirken yaşanan talihsiz Sabonis’in sakatlığı bile takımın düşmesine etki etmedi. Tam o sıralarda gelen Trevor Booker hamlesi koçun elini biraz olsun rahatlattı. 82 maçlık normal sezonun sonuna gelindiğinde bir ara konferansında 3. sırayı bile gördü. Ancak Philadelphia’nın inanılmaz çıkışı, Cleveland’ın kendine gelmesi ve o sıralara denk gelen batı turu Pacers’ın tekrar 5. sıraya düşmesine sebep oldu. Alttan Miami, Washington ve Milwaukee’nin de çok zorlamamasıyla son 10 maça, 5. sıradaki yerini koruyan olursa saha avantajını ele geçirmek için mücadele eden bir takım olarak çıktı.
Neticesinde Philadelphia ve Cleveland 3 ve 4.sıra için yarışırken Indiana 5. sıradan öte gidemedi. Yine de kimsenin beklemediği bir performans ortaya konularak NBA otoritelerinden tam not alındı. Geçen yıl olduğu gibi ilk turda yeniden Cleveland ile mücadele edecek Nate McMillan’ın öğrencileri bu sezon 6 galibiyet daha fazla aldı. 2-7 eşleşmesi bu sefer 4-5 eşleşmesi olarak karşımıza çıktı. Turun favorisi elbette LeBron Jamesli milli gururumuz Cedili Cleveland Cavaliers ancak bu kez serinin 4-0 ile biteceğini söylemek Indiana’nın bu performansına haksızlık etmek olur. Oladipo’nun önderliğinde, Bogdanovic’in dış şutlarıyla, Myles Turner – Thaddeus Young’ın içerden oyunlarıyla, Darren Collison – Lance Stephenson ‘ın deliciliğiyle ve sezon boyunca skora destek veren bench katkısıyla Indianapolis şehri ilk turdan umutlu.