İlk iki haftası tamamlanan 2022-2023 NBA sezonunda bazı takımlarda şimdiden fokurdamalar başladı. Herkesin malumu olan iki koç ve “Demedi demeyin.”lik üç koçu bu listeye ekledim.
Doc Rivers
Sixers, Doc Rivers döneminde üst üste ikinci hayal kırıklığı yaratan Playoff performansı sonunda bu yaz rotasyona çok önemli eklemeler yaparak gücüne güç kattı. Sezonun büyük bölümünü kaçırması beklenen Danny Green karşılığında Memphis’ten De’Anthony Melton kadroya katıldı. Daryl Morey, geçtiğimiz yıl James Harden’ı takıma eklemesinden sonra bu yaz da “Houston İdman Yurdu” projesine devam etti. P.J. Tucker, Danuel House ve Montrezl Harrell da Houston’dan Philly yolunu tutanlar kervanına katıldı. 6. ve son “Infinity Stone” da eski Rockets koçu Mike D’Antoni olabilir. Basketbol Operasyonlarının başına geçen isim koçtan sonra geldiğinde her zaman koçun kovulma tehlikesi vardır. Çünkü bu pozisyondaki isimler kendi getirdikleri isimlerle çalışmak isterler. Morey de gittiği her takımın kontrolünü kaybetmeyi başaran ve cepteki serileri rakiplere hediye etmekte “Masterclass” performanslar gösteren Rivers’a bir hayli dayandı diyebiliriz. Sezona oldukça kötü giren Sixers’ta işler bir an önce rayına oturmazsa koç koltuğunda da Doc Rivers’ın oturmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Steve Nash
Brooklyn Nets’in akıllara zarar kararlarının başında DeAndre Jordan yerine Jarrett Allen’ı ilk beşte oynattığı için kovulan Kenny Atkinson’ın koltuğuna Kevin Durant’in özel isteğiyle Steve Nash’in getirilmesi geliyor. Bu yaz takasını isteyen Durant’in daha sonra Genel Menajer Sean Marks ve kendi getirdiği Koç Nash’in kovulmasını talep etmesi de ayrı bir ironi. Tabii Nash’in saha içi veya dışında takıma herhangi bir değer kattığını söylemek de pek mümkün değil. 4. yılına giren bu toksik ortam artık geri dönülemez bir hal almış olabilir. Çok kötü bir başlangıç yapan ve kendi organizasyonunun kontrolünü kaybeden Nets, çıkışa geçmedikleri takdirde sezon ortasında baştan aşağı yenilenebilir. Takım sahibi Joe Tsai haricinde dokunulmaz olan ne bir oyuncu, ne GM, ne de Koç Nash var.
Dwane Casey
İnişli çıkışlı Raptors serüveninin ardından Pistons’ın başına geçen Casey, Detroit’teki beşinci yılında ilk defa önemli adımlar atılması beklenen bir sezona giriş yaptı. Pistons yönetimi gençler ve veteran oyuncuları harmanlayarak genç nüveye kazanma alışkanlıkları aşılamaya çalışıyor. Pistons yapılanmasıyla ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz. Playoff’lara girmek şimdilik çok zor bir hedef olsa da oyun ve oyuncu gelişiminin öncelikli olduğu bu sezonu Casey’nin koç olarak tamamlayıp tamamlayamayacağı büyük bir soru işareti. Devrimci, geliştirici ya da eldekinden verim alabilme odaklı vb. koç rollerinden hiçbirini tam anlamıyla karşılamaması ve biraz da günümüze ayak uyduramaması Koç Casey’nin Pistons kariyerini bitirebilir.
Tom Thibodeau
Yıllardır koçluk stili ve takım içi iletişimiyle tartışmalara konu olan Tom Thibodeau bir kez daha yol ayrımına yaklaştı. Geçtiğimiz sezonun ardından geleceğiyle ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılsa da Knicks yönetimi bir aksiyon almadı. Knicks’teki ilk sezonunda beklentileri aşmasına rağmen geçtiğimiz sezon oynattığı kötü basketbolun yanı sıra soyunma odasının kontrolünü de yitirerek New York medyasının ağır eleştirilerine maruz kaldı. NY medyası tarafından eleştirilmek için çok da büyük bir çabaya gerek yok. Zira ateş olmayan yerden de duman çıkaran nadir bir topluluk kendileri. Bu sezon başarı gelmediği takdirde hem Koç Thibodeau hem de Knicks yönetimi için tehlike çanları çalıyor olacak.
Mike Brown
2006’dan bu yana Playoff göremeyen Sacramento Kings’te bu sezon hedef yıllardır olduğu gibi Playoff’lara kalmak. Henüz görevine yeni başlayan Mike Brown’un koltuğunun sallanması ise şimdilik tamamen Kings’ten kaynaklanıyor. Ligin en kötü yönetilen organizasyonu olmalarının yanı sıra neyin başarı ve neyin başarısızlık olduğunu da idrak edemeyen bir yapıya sahipler. Kadro kalitelerini de çoğunlukla iyi tartamadıkları için gereksiz beklentilere girerek yıllardır yanlış kararlar alıyorlar. Örneğin 2019’da harika bir sezon geçiren Dave Joerger’i kovup Lakers’tan kapı dışarı edilen Luke Walton’ı yangından mal kaçırır gibi takımın başına getirdiler. Nijerya milli takımının başında çok iyi iş çıkaran ve geçtiğimiz sezon asistan koç olarak şampiyonluk yaşayan Mike Brown’un yönetim ve taraftarı memnun edebilmesiyse oldukça güç.