Türkiye GP’si geri döndü! Bu cümleyi kurmak için 9 sene bekledik dostlar. Yarış için son haftaya girmişken sizleri biraz eski anılara döndürmek adına 2005’ten 2011’e kadar yapılan yarışlardaki İstanbul Park’ın podyum sahiplerini konu aldık.
- 2005
Türkiye için tarihi bir an olan 1. Türkiye GP’si. İğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalık yarış saatini bekliyordu fakat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pist üzerinde seyircileri selamlaması yarışın normal saatinden biraz daha geç başlamasına sebep olmuştu. Motor parçası değiştirdiği için Ferrari ve Formula 1 efsanesi Michael Schumacher yarışa 19. Sıradan başlamıştı. Gridin ilk çizgilerini McLaren ve Renaultlar kapatmış, The Iceman Kimi Räikkönen pole pozisyonundan başladığı yarışı lider bitirmiş ve kariyerinin 7. zaferini almıştı. Podyumun diğer basamaklarına ise Fernando Alonso ve Juan Pablo Montoya çıkmıştı. İstanbul Park’ın ilk en hızlı turunu Montoya atmış ve bu onun kariyerindeki 12. ve son en hızlı turu olmuştu. Ayrıca McLaren bu zafer ile takım olarak 144. zaferini elde etmiş oldu.
- 2006
Daha ilk senesinden pilotların yarışmaktan zevk aldığı bir pist olan İstanbul Park’ta bu sefer ikinci yarış düzenleniyordu. Şampiyonluk yarışının iyice kızıştığı zamanlardı. İstanbul Park çimlerinde açılan ‘’Who is Alonso? Forza Schumi!’’ pankartı göze çarpıyordu. Ayrıca bu yarış geçen senenin Türkiye GP galibi Kimi Raikkönnen’in 100. Grand Prix yarışıydı. İlerleyen yıllarda İstanbul Park’ın kralı olarak anılacak Felippe Massa kariyerinin ilk pole pozisyonunu elde etmişti. Geçen senenin aksine bu yarışta gridin en önlerinde Ferrari ve Renaultlar bulunuyordu. Damalı bayrak görüldüğünde Felipe Massa kariyerinin ilk Grand Prix zaferini elde etmişti. Podyumun diğer basamaklarına ise Fernando Alonso ve Michael Schumacher çıkmıştı. Alonso Türkiye GP’nin ikinci senesinde de birincilik kupasını kaldıramamıştı.
- 2007
Unutulmaz sezon olan 2007’de 12. yarış olan İstanbul Park şampiyonluk yarışındaki pilotların amansız mücadelesine şahit olmuştu. Felipe Massa çok ufak bir farkla pole pozisyonunu Süper çaylak Lewis Hamilton’dan koparıp almıştı. McLaren-Ferrari çekişmesine şahit olacaktı bu yarış. Yarışta çaylak Hamilton’un 43. turda tekeri patladı ve podyum şansını kaybetmiş oldu. Damalı bayrağı ilk gören geçen seneki gibi bu pistin kralı Massa’ydı. Massa’nın arkasından Raikönnen ve Alonso geliyordu. Bu yarışla birlikte Massa 5. galibiyetini, Ferrari ise marka olarak 198. zaferine uzanmıştı. Ayrıca yine bu yarış Toyota’nın 100. yarışı olmuştu.
- 2008
Takvim yaprakları 11 Mayıs’ı gösterdiğinde İstanbul Park’ın koltukları tıklım tıklımdı. Cumartesi günü yapılan sıralamalarda Pole pozisyonu 1’27’’617 ile önceki senelerdeki gibi Felipe Massa’ya gitmişti. Massa’nın arkasında iki McLaren pilotu Heikki Kovalainen ve Lewis Hamilton bulunuyordu. Bu zamana kadar yapılan en olaylı Türkiye GP’si olacağının sinyalini daha ilk turdan belli etmişti bu yarış. Daha birinci virajı dönerken Giancarlo Fisichella Kazuki Nakajima ile çarpıştı. Ayrıca Kimi Raikkönnen iyi kalkamadı ve iki sıra birden kaybederek 6.’lığa gerilemişti. Yarışın sonuna gelindiğinde Massa arka arkaya 3. ve son Türkiye GP zaferini almıştı. Arkasından genç yetenek Hamilton ve Ferrari’nin son dünya şampiyonu Raikkönnen geliyordu. Massa’nın 7. zaferi olurken, Ferrari’nin 205. zaferiydi.
- 2009
Artık gözümüzün ve kulaklarımızın Formula 1 aracı görmeye alıştığı güneşli bir haftaydı. Sezonun 7. yarışı için herkes hazırdı. Sıralama turlarında önceki senelerdeki gibi sürekli gözümüzün önünde olan Felipe Massa bu sefer çok daha arkadaydı. Pole pozisyonunu 1’28’’316 derecesi ile Genç Alman Sebastian Vettel kapmıştı. Arkasında gayet etkili bir sezon geçiren Brawn GP takımının araçları bulunuyordu. Yarışın başında Vettel genç olmasının verdiği acemilikle ilk virajda arabasını dışa taşırdı ve resmen Jenson Button’a yol verdi. Fisichella ve Nakajima’nın çekildiği yarışta damalı bayrağı ilk olarak İngiliz Jenson Button gördü. Arkasından Red Bull takımının iki sürücüsü Mark Webber ve Sebastian Vettel çizgiyi geçerek podyuma çıkma hakkı kazandılar. Bu zaferle birlikte Button 7. zaferini, Brawn GP ise 6. zaferini elde etmiş oldu. Ayrıca bu yarışta Brawn GP tarihindeki 4. ve son en hızlı turunu atmıştır.
- 2010
Red Bull dominasyonunun başladığı yıl olan 2010 yılında Türkiye GP’ye gelirken Şampiyona lideri Mark Webber’di ve hemen 2. sırada takım arkadaşı Sebastian Vettel bulunuyordu. Sıralama turlarında şampiyona lideri Webber Renault motoruyla 1’26’’295 derecesi ile pole pozisyonunu elde etmişti. Hemen arkasında takım arkadaşı Vettel beklenirken Hamilton bu ikilinin arasına girmeyi başarmıştı. Emeklilikten dönen efsane Michael Schumacher ise yarışa 5. sıradan başlayacaktı. Taktiksel anlamda ön sıralarda yarışan iki takımın da (Red Bull ve McLaren) çok iyi strateji uygulamalarına rağmen 40. turda Red Bull pilotları birbiriyle yarışmaya kalkıştı ve Okay Karacan’ın ‘’Red Bull’dan ateş fışkırıyor’’ sözleri efsane anlatımlar arasına girdi. İki Red Bull’un hatasından sonra Vettel yarıştan çekilmek zorunda kaldı, Webber zaman kaybetti ve Hamilton liderliğe geçti. Yarışın sonunda Hamilton zafere ulaşırken, takım arkadaşı son dünya şampiyonu Jenson Button ikinci oldu. Webber takım içi anlaşmazlıkları yüzünden bu yarışta podyumun son basamağına mecbur kaldı. Bu yarış Hamilton’un 30. podyumu ve 12. zaferi olurken, Mercedes’in motor olarak 80. zaferi ve Ferrari’nin ise 800. Grand Prix yarışı oldu. Ayrıca Vitaly Petrov kariyerinin ilk ve tek en hızlı turunu bu yarışta attı.
- 2011
Yarış takviminden çıkarılmadan önceki son yarış olan 2011 Türkiye GP. Bu yarıştan sonra İstanbul’da Formula 1 aracı motorunun sesini duymayı 9 sene bekledik. Mayıs ayının güneşli bir Pazar gününde gençliğinin yanına tecrübe de eklenen Sebastian Vettel Türkiye GP’ye gelirken 93 puanla şampiyona lideriydi. Arkasında McLaren’in başarılı ve dünya şampiyonu pilotu Lewis Hamilton vardı. Vettel Cumartesi günü sıralamalarda takım arkadaşı Mark Webber’den daha hızlı sürerek, 1’25’’049 derecesi ile pole pozisyonunu elde etmişti. Nico Rosberg ise gelecek yıllarda takım arkadaşı olacak Hamilton’u geride bırakmıştı. Bir-iki ön kanat kırılması dışında pek sorun çıkmayan yarışta daha çok takımlar kendi aralarında yarışıyor gibi bir görüntü vardı. Ferrari’nin hatalı pitstop stratejisi yüzünden Massa zaten geriden başladığı yarışta daha da geriye düşmüştü. Yarışın sonunda damalı bayrağı gören genç Alman Sebastian Vettel’den başkası değildi. Arkasından takım arkadaşı Webber ikinciliği, Ferrari pilotu Fernando Alonso ise üçüncülüğü kaptı. Bu yarış Sebastian Vettel’in 13. zaferi olurken, Marka olarak Red Bull’un 18. ve motor olarak Renault’un 133. galibiyeti oldu.
Alperen ÖNDER