NBA’de her dönem farklı bir basketbol oynanıyor. Bu dönemleri bazı takımlar yahut bazı oyuncular değiştiriyor. 1990’larda sistem birazcık uzunlara yönelmişti. Ancak onlar MJ ve Bulls duvarına takıldılar. Jordan’ın oynamadığı 2 sene içinde zaten dominant bir pivot önderliğinde şampiyon olan Rockets vardı. Bu etki kendisini 2000’lere de taşıdı. Ve bunun rüzgarında 2000’lerde de kimi zaman dominant, kimi zaman savunmacı pivotlar belirleyici oldu. 2000’li yıllarda oynamış en iyi pivotlara, hazır klasik pivot pozisyonu biraz yozlaşmışken göz atmak istedim. 10 kişilik bir liste ile enleri değerlendirdim.
10 – David Robinson
Şu an birçok insanın düşüncesinde amiralin 2000’lerde biraz daha yancı olduğu bir yönde. Doğru fakat daha iyi bir yancı olunamazdı. Basketbolu bırakmadan önceki 4 sezonda All-Star ve All-NBA takımlarına seçildi. Duncan ile yakaladığı uyum NBA’deki ikiz kuleleri doğurmuştu. 2003 yılında ise SAS ile son bir şampiyonluk kazanarak basketbola veda etti.
9 – Alonzo ‘ZO’ Mourning
Bir tane daha doksanlarda dominant olan ama bunu 2000’lere de taşıyabilen bir efsane. 2000 sezonun sonunda MVP sıralamasında 3. sıraya kadar çıkmıştı. Aynı sezon Defensive Player of The Year ödülünü kazanmıştı. Her zaman pota altında en büyük caydırıcılardan biriydi. Sakatlıklara rağmen tökezlese de yıkılmayan ve oynadığı takımlarda özellikle savunma görevinin önemli bir parçası olan ZO, 2006 yılında Heat ile bir şampiyonluk kazandı. 2008 yılında da artık vücudum bu oyunu kaldırmıyor diyerek emekli oldu. Sakatlanmasa kendisine daha nice şeyler yazıp, daha üst bir sırada bahsedebilirdik. Ama lakin 2000’lerde hakkında bunları söyleyebiliyoruz.
8 – Tyson Chandler
Draft edildiği zaman çok büyük beklentiler ile NBA’e adım atan lakin bunları tam olarak karşılayamamış bir adam. Fakat buna rağmen gezdiği bir sürü takımda başarıya aç olan ama sorunlu karakteri ile işleri bazen daha da zorlaştıran bir yapı içerisindeydi Chandler. İyi bir savunmacı ve iyi bir Rebounder olarak 6 takım forması terletti. 2011 yılında beklediği başarıyı Dallas’ta buldu. All-NBA’e seçildi,Yılın Defansif oyuncusu oldu ve en önemlisi şampiyon oldu. Sonra Knicks ile de kaydedeğer bir başarı sağladı ancak Doğu yarıfinalinde elendiler.Kendisi hala aktif olarak Phoenix Suns forması giymektedir.
7 – Andrew Bynum
Kobe 2000’lerin ortalarında Radmanovic, Turiaf gibi oyuncularla bir şeyler yapmaya çalışırken ilaç gibi gelen bir oyuncuydu Bynum. O dönemin dominant pivotlarına kafa tutarak, yeni nesil bir gücü olduğunu gösteriyordu.All-Star ve All-NBA takımlarına seçilme başarısı zaten hemen akabinde gerçekleşti. Sonraki yıllarda biraz güçlenen Lakers ile 2 şampiyonluğa erişti. Ama maalesef sakatlıkları yakasını bırakmadı ve kariyerinin devamına bir gölge çöktü. Yine de bir dönemler yaptığı dominasyon sayesinde, kendisini her zaman iyi hatırlamamızı sağlayacak.
6 – Marcus Camby
Bu listedeki en underrated oyunculardan biri. Superdraft denilen 96 Draft sınıfının önemli potansiyellerinde biri olarak lige adım attı. Hayatı boyunca hiç All-Star olmasa da savunma liderliği ona birden fazla All-Defensive takımı ve 1 kez Yılın defans oyuncusu ödülünü kazandırdı. Her zaman pota altında rakiplerine kabus gibi çöken Camby’nin ayakları da fiziğine göre inanılmaz derecede hızlanabiliyordu. Hiçbir zaman vasatın üstü bir hücumcu olamadı ama o enerjisini müdafaa gayreti ile fazlasıyla sağladı ve her takımda olması istenilen bir oyuncu haline geldi.
5 – Dikembe Mutombo
NBA tarihinin en başarılı savunmacılarından birinden bahsediyoruz. 2000’lerin başlarına da 90’lı yıllarda olan çizgisini koruyarak, en iyi pivotlardan ve savunmacılarından biri olarak adını yazdırdı. Sonrasında artık yaşından ve sakatlıklardan bir düşüş yaşayarak bir role player modeline evrilse de o zamana kadar 3 All-Star maçı, All-NBA takımları ve 2001 yılında yılın savunmacısı ödüllerini sığdırdı. Kendisinin unutulmaz bir savunması ve finger shake denilen bir ritüeli onu unutulmazlar arasına yazdırdı.
4 – Yao Ming
2002 Draft’ının bir numarası. Uzak doğudan gelen bir dev adam olan Yao Ming inanılmaz potansiyelli, inanılmaz ötesi bir fiziğe sahip dominant görüntü çizen başka bir pivot. NBA tarihinin gördüğü en iyi yetenek donanımına sahip olan Ming, kısa kariyerinde 8 kez All-Star seçilme ve tam on kez All-NBA takımlarına seçilme başarısı gösterdi. Verimlilik ratingi hala gelmiş geçmiş en iyi 25 oyuncudan biri olan Ming döneminin en sevilen oyuncularındandı. Dünyanın en kalabalık ülkesi ile bir elçi görevi görerek NBA’i saha dışında da güzel bir şekilde desteklemiş, hatta boyut atlatmış bir karakter. Tabii öylesine büyük bir fiziği bitiren problemlerin sakatlık dışında bir şey olması beklenemezdi. Bu kısa kariyerine sığdırdıkları sayesinde bu listede üstlere yer bulmayı hak ediyor.
3 – Ben Wallace
2000’lerin en önemli takımlarından birinin savunma omurgası. Yeteneklerinin sınırı olsa da hiçbir zaman yüreğinin bir sınırı olmadı. Superstarsız bir şekilde şampiyonluğa ulaşan Pistons’ın sahadaki mental lideri. 4 kez All Star, 4 kez NBA’in en iyi savunmacısı ve All-NBA takımı ödülleri. Bir iki yönlü oyuncu değildi ama belki de 2000’lerin en iyi savunmacısıydı. Tarzı ve yüreğiyle de o dönemki basketbolseverler için genellikle yeri ayrı ve üsttedir.
2 – Dwight Howard
Türk basketbol severlerin Hido’dan ötürü takip ettikleri Magic’in en önemli oyuncusuydu. Evrimleştirilmiş bir üçgen hücum oynayan Orlando’nun hem hücum hem savunma koordinatörüydü.2000’lerin son döneminlerine doğru kendi potansiyelini göstermeye başlamıştı. Kendi potasını iyi savunur, karşı potayı darmadağın ederdi. Birçok kez ribaund krallığı, All- Star maçları ve All-NBA gibi çok önemli başarıları bulunan Howard 2 sezon boyunca MVP yarışında ilk 3’teydi. 2008 smaç yarışmasında Superman smacını çoğu insanın hatırlayıp Superman lakabını taktığı Howard, göründüğü üzere iyi bir şovmendi. Ama bu durum ve ara ara yaşadığı konsantrasyon bozuklukları yüzünden şu an bu halinden çok uzak. Hiçbir zaman potansiyel tavanını ve dominantlığını göstermediğine inanlardanım. Basketbolun geldiği şu anki noktada zaten bu durum imkansıza evrildi. Kalan kariyerini umarım başarılarının üstüne koyarak geçirir.
1 – Shaquille O’neal
Boom Shaqalaka. Bir numara herkesin beklediği üzere tabii ki Shaq. Modern NBA tarihindeki gelmiş geçmiş en dominant oyuncudan bahsediyoruz. Buraya Shaq’ın başarılarını yazmayacağım ki 2000’den beri MVP ödülünü kazanmış tek pivot olduğunu belirtmek bile yeter de artar. Bu sistemin ve bu yılların başı çeken oyuncusu konumunda. 2000’lerin başında diğer dönemlere nazaran biraz zayıflayan NBA’in canına okumakla kalmayıp 3 şampiyonluğu da almayı başardı. Basketbol dışındaki karakteri ile de tarihin en renkli ve kült figürlerinden biri haline geldi. Dominasyonluğunu anlamak için, binlerce mil ötede, ülkemizde bile iri ve fiziği ile oynayan insanlara Shaq diye hitap edildiğini görmek mümkün. Parke dışında bir rapçi, bir oyuncu ve bir şovmen olarak hayatımızdan çıkmayan Shaq, şu an ESPN’in en trol basketbol programında yayın hayatına kaldığı yerden devam ediyor.
Artık değişen devirde benim gibi olan bazılarınızın aradığı tatları bu pivotlarda bulduğu bir gerçek. Geçmiş günleri anıp güzel bir hatırlama yaptık. Bundan 10 yıl sonra da bu dönemler için bir liste yaparız belki de, kim bilir.
Hakan Işık