12 Dev Adam ve Türk Basketbolu

12 Dev Adam ve Türk Basketbolu

Orhun Ene’yi çok severim. Efes Pilsen’in Türk basketbolunda fırtına gibi estiği çocukluk yıllarımda Orhun Ene, Harun Erdenay’la birlikte Ülkerspor’un Efes Pilsen’in en dişli rakibi olmasını sağlayan isimdi. 90’lı yıllarda Petar Naumoski yabancı oyun kurucular arasında nasıl apayrı bir konumdaysa Orhun Ene de yerli oyun kurucular arasında eş değer konumdaydı. Bana göre Türk basketbol tarihinin en iyi yerli oyun kurucusu da Orhun Ene’dir. Orhun Ene, parkedeki sayısız olumlu özelliğinin yanında parke dışında da hep pozitif bir imaj çizdi. Misal; ev sahibi olduğumuz ve gümüş madalyayla noktaladığımız 2001’deki Avrupa Şampiyonası’nda Orhun Ene’nin soyunma odasındaki birleştirici rolüne bugün bile değinilir. Orhun Ene, başarılarla dolu oyunculuk kariyerinin ardından antrenörlük kariyerine de çok iddialı bir giriş yaptı. Hatta Banvit ve Tofaş ile Süper Lig finali gördü. Gelgelelim, tecrübeli koçun milli takımdaki ikinci döneminde iyi bir performans sergilediğini söyleyemeyiz. Bunun en çarpıcı örneği Yunanistan’la deplasmanda oynadığımız maçta Shane Larkin gibi son derece yaratıcı bir skoreri en kritik dakikalarda kenarda tutmasıydı. Ene’nin bu tercihi hüsranla sonuçlandı ve milli takıma Dünya Şampiyonası yolunda zarar verdi.

Orhun Ene beklentileri karşılayamayınca TBF 12 Dev Adam’ın yönetimini Ergin Ataman’a teslim etti. Bu kararın isabetli olduğunu düşünüyorum çünkü Ergin Ataman, meslek hayatının en görkemli dönemini geçiriyor. Ayrıca kabul etmek gerekir ki hatalı bulduğum bazı davranışlarına karşın Türk basketbol tarihinin en başarılı yerli koçu, kendisi. Aydın Örs’ün Koraç Kupası’yla açtığı yolu en parlak adımlarla takip eden Türk antrenör, kariyerinin başından itibaren Ergin Ataman oldu. Ataman, yıldız oyun kurucularla çok iyi bir sinerji yakalıyor. Dolayısıyla Ataman’ın 12 Dev Adam’ın başına geçmesi muhtemelen en çok Anadolu Efes’te birlikte çalıştığı Larkin’i sevindirmiştir. Öte yandan Ataman’ın oyuncularını yüksek hedeflere ikna edebilen çok iyi bir motivatör olduğunu da eklemeliyiz. Ataman’ın bu liderlik vasfı ve sportif öz geçmişi, 12 Dev Adam’ı gelecek turnuvalarda kürsüye taşıyabilir. Yazın NBA’de forma giyen temsilcilerimizin de bu kadroya dâhil olacağını unutmayalım.

Erkek ve kadın basketbolunda Avrupa’ya damga vuruyoruz. Final oynamadığımız ve kazanmadığımız kupa kalmadı. Buna rağmen basketbol Türkiye’de hak ettiği maddi desteği görmüyor. Türkiye elbette bir futbol ülkesi. Türkiye’de basketbolun bir Balkan ülkesi gibi en popüler branş olmasını beklemek pek gerçekçi değil fakat böylesine heybetli zaferler elde ettiğimiz bir spor, daha fazla medya ve sponsorluk ilgisini hak ediyor. Bahçeşehir Koleji’nin çıkışını ve Frutti Extra Bursaspor’un yarattığı heyecanı düşünelim. Göğsümüz kabarmadı mı? Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes arasındaki rekabet, bu iki takımı sırasıyla kıtanın zirvesine çıkarmadı mı? Anadolu Efes bu hafta belki yeniden Avrupa şampiyonu olacak ve bu kimseyi şaşırtmayacak. Kulüpler düzeyinde elde ettiğimiz bu başarıları 12 Dev Adam’ın da yakalayabilmesi için federasyona önemli görevler düşüyor. Yalnızca doğru koç ve oyuncu grubu seçimi milli takımın başarısı için yeterli olmayabilir. Daha doğru bir ifadeyle milli takımın uzun vadeli başarısı için Türkiye’nin basketbolda kendi ekolünü oluşturması lâzım. Bunun için altyapıya ve alt liglere de ciddi yatırımların yapılması gerekiyor. Alt liglerde, hatta Süper Lig’de bile sezonun ortasında iflas eden kulüpler oldu. Ülke basketbolunun gelişimi için bu vahim tabloyu da değiştirmemiz şart. Umarım basketbolun tüm paydaşlarıyla hak ettiği saygıyı gördüğü günlere kavuşuruz.

NBA\'de Günün Sonuçları ve Maç Programı
NBA maç sonuçları ve TV programı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz