12 Dev Adam bugün Avrupa Şampiyonası için parkeye adım atıyor. İspanya, Almanya, Sırbistan ve İtalya gibi dişli rakiplerin yer aldığı grubumuzda ilk maçımızı saat 22:00’da İtalya ile oynayacağız. İtalyanlar’ı bugüne dek hiçbir resmi maçta mağlup edemedik. Dolayısıyla bu akşamki maçta milli basketbolcularımız bir ilki başarmaya çalışacaklar, ancak bu hususta işimizin pek de kolay olmadığını belirtmemiz gerek. Zira İtalya kadrosunda Marco Belinelli, Danilo Gallinari, Andrea Bargnani gibi NBA arenasında adından söz ettirmeyi başaran önemli oyuncular bulunuyor. Ayrıca geçen sezon son olarak Boston Celtics forması giyen, önümüzdeki sezon için de Fenerbahçe Ülker’le anlaşan Luigi Datome ve Euroleauge organizasyonunun dikkat çeken guardlarından Daniel Hackett, İtalya’nın saha içi rotasyonunda kritik roller üstlenebilecek kapasiteye sahip diğer isimler.
Türkiye EuroBasket 2015 öncesi güçlü ve zayıf yönlerini gözlemlediği pek çok hazırlık maçı yaptı. Almanya, Litvanya ve Yunanistan gibi önemli basketbol ekolleriyle karşılaştığımız bu çok boyutlu deneme/yanılma sürecinde milli takımımızın en bariz eksiği olarak hücum alanındaki üreticiliği göze çarptı. Boby Dixon kısa oyuncularımız arasında skor bulma konusunda liderliğine güvendiğimiz isimlerin başında geliyor, ancak Dixon genelde ikili oyunların ardından üç sayılık atışlar kullanarak sayı bulmaya çalışıyor. Hızlı hücumları da bazen benzer şekilde bitirmeye çalıştığını eklememiz gerek. Dixon bu hücum tercihlerinde belli bir başarı grafiğine sahip elbette, ama ritm bulamadığı zaman oyundan kısa sürede düşebiliyor ve bu durum da milli takımın hücumdaki etkinliğini kısırlaştırabiliyor. Turnuva öncesindeki hazırlık maçlarında Melih Mahmutoğlu’nun vurgulanması gereken bir üçlük performansı gösterdiğini, Göksenin’in savunmadaki mücadeleci ve sert karakteri sayesinde rotasyonda kendisine yer bulduğunu, Cedi’nin oyunun her iki yanına pozitif katkı koyduğunu, Semih’in ise maça konsantre olması halinde pota altında ciddi bir güç olabildiğini gördük. Bu süreçte Sinan dönem dönem kalitesini sahaya yansıtıp takıma liderlik etti, Furkan Aldemir hücum ribauntlarıyla ve ikili oyunlardaki çember altında devrilme zamanlaması sayesinde bulduğu sayılarla ön plana çıktı. Genç Furkan Korkmaz ise kenardan gelip süre aldığında enerjisi sayesinde kendisini gösterdi. Furkan Korkmaz’ın bu yaz alt yapı milli takımlarıyla hem U-18 Avrupa Şampiyonası’nda hem de U-19 Dünya Şampiyonası’nda boy gösterdiğini ve her iki turnuvanın da en iyi beşine seçildiğini unutmayalım. Furkan’ın A takım düzeyinde de gerektiğinde sorumluluk alabilecek oyun karakterine ve yeteneğine sahip olduğuna inanıyorum.
Avrupa Şampiyonası başlamadan Doğuş’un sakatlanması hali hazırda bol alternatifi bulunmayan gard rotasyonumuzu iyice zora soktu ve baskılı savunmayı ana karakteri haline getirmek isteyen takımımızın bu alandaki en etkili oyuncularından birini kaybetmesine sebep oldu. Doğuş’un yokluğu yüzünden Sinan ara sıra top getirmek zorunda kalacak. İlk defa resmi bir turnuvada A milli takım kadrosunda bulunan Kartal da Sinan’ın bir numarada tıkandığı anlarda – tabii ki Dixon’un yorulduğu periyotlarda- oyun kurucu direksiyonunu kontrol etmeye çalışacak.
Yazımın girişinde de belirttiğim gibi kağıt üstünde İtalya’yı yenmemiz pek kolay değil, ama Ergin Ataman’ın rakibi oynatmamaya dayalı agresif savunma felsefesini hayata geçirebilirsek çalacağımız topları hızlı hücumlarla değerlendirebiliriz. Tabii hücum kanadında Dixon-Melih ikilisinin dış atışlarına, boyalı alanda ise özellikle Semih’in direncine çok ihtiyacımız var. Adından hiç bahsetmedim diye Ersan’ı unuttuğumu sanmayın, 3 ve 4 numaradaki verimliliği olası galibiyetimizin kilit noktalarından biri olacaktır.
Son günlerde maalesef polemiklerle gündeme gelen 12 Dev Adam’ın İtalya önünde turnuvaya iyi bir başlangıç yapması ve bu anlamda bir ilki başarması dileğiyle yolu açık olsun….
Mehmet Şükrü Özen
