Galatasaray Erkek Basketbol Takımı’nın sezon başında transfer ettiği Aaron Harrison, şimdiden beklentileri fazlasıyla karşılamış gözüküyor.
24 yaşındaki Birleşik Amerikalı, istikrarlı bir şekilde her hafta, izleyenleri etkilemeye devam ediyor.
Yaz transfer döneminde Aaron Harrison, Galatasaray’ın en heyecan verici transferi değildi. Kolejde Kentucky ile ilk yılında muhteşem performanslar sergilese de sonrası pek parlak olmadı.
Kolejde ilk sezonunda NCAA şampiyonluk maçında Connecticut’a kaybetti. Hem çeyrek final hem de yarı final maçlarını son saniye üçlük basketleriyle kazandırdı. Şampiyonluğa bu kadar yaklaşmışken bir sezon daha NCAA oynamaya karar verdi. Aslında bu karar biraz kaderini de etkiledi.
Potansiyeli olan bir oyuncu profili çizen Harrison’ın eksikleri olduğu düşünüldü ve bu yüzden böyle bir karar aldığı konuşuldu.
Haliyle sonraki sezon 2015 NBA Draft gecesinde seçilmedi. Draft edilmeyen Harrison, NBA ile G-League arasında mekik dokudu. Avrupa basketboluna adapte olabilecek bir profilinin olmaması sebebiyle Webster ve Hayes’tan beklentiler bence daha yüksekti.
Harrison 2016-17 sezonunda G-League’de 17.4 sayı, 4.6 ribaund, 2.6 asist ve 1.3 top çalma istatistikleri tutturdu.
Geçtiğimiz sezonun Mart ayında Dallas Mavericks ile önce 10 günlük, daha sonra tüm sezonu kapsayan bir kontrat imzaladı. 9 maçta 6.6 sayı, 2.6 ribaund, 1.2 asist ve 1 top çalma ortalamaları tutturdu. Ancak Harrison burada da dikiş tutturamadı. Sahada yeterli süre bulamayan Harrison, kendini gösteremedi. Şut ile yaşayan bir oyuncu için bu oldukça kötü bir durumdu. Bu yüzden NBA’den ayrılmaya karar verdi.
Koç Ertuğrul Erdoğan’ın yoğun ısrarlarıyla Harrison ikna oldu ve ilk kez Avrupa’ya geldi. Amerika’dan ve ailesinden ilk kez bu kadar uzak kalacak bir oyuncunun nasıl bir performans göstereceği merak konusuydu.
Geçtiğimiz sezon koç Erman Kunter, bu kumarı oynamış ve bir çok genç Amerikalı’yı takıma getirmişti. Ancak çoğu oyuncu, sezon bitmeden takımdan gönderilmişti.
Harrison Türkiye’ye ayak basar basmaz aksilikler başladı. Havalimanında bagajlarını kaybeden Harrison, transfer sezonunun son saatlerinde takıma katıldığı için sezon öncesi kampında da yer alamamıştı. Takımın liderliğini yapacak oyuncunun performansı yeterli olacak mıydı?
Sezonun başlamasıyla birlikte bu fikirleri tamamen boşa çıkardı. Harrison, burada sabit bir şutör olmayacağını hemen gösterdi. Kendi skorunu üretme konusunda da verimi her geçen gün artan Harrison, kısa zamanda taraftarların ve izleyicilerin beğenisini toplamayı başardı.
Sezon başında Galatasaray hücumu çok iyi işlemiyorken Amerikalı forvet, birçok kez kendi yaratıcılığı üzerinden takımın taşıyıcı ismi oldu.
Harrison bu sezon derbilerde, sahaya ağırlığını koyarak takımı adına fark yaratan isim oldu.
Sezonun ilk yarısında oynanan Fenerbahçe maçında yaptıklarını düşünürsek, sanırım Galatasaray taraftarları büyük maçlarda Arroyo’dan beri bu kadar iyi bir lider performansı izlememişti. 9’da 7 üçlükle oynadığı Fenerbahçe derbisinde galibiyetin mimari olmayı başarmıştı.
Beşiktaş maçında da takımının saha içi lideri olarak galibiyetin merkezindeki isimdi. Harrison bu maçta da 3/5 üçlükle oynayarak Beşiktaş potasına 18 sayı gönderdi. Ayrıca iyi performans gösterdiği yaratıcı pozisyonunda yine harika bir iş çıkardı ve hiç top kaybı yapmadan 7 asist üretti.
En yüksek skor ürettiği maçlar; Fenerbahçe Beko (28 Sayı), Pınar Karşıyaka (24 Sayı), İstanbul BBSK (27 Sayı), Darüşşafaka (29 Sayı), Monaco (24 Sayı)
Harrison, patlayıcı gücü olan, içeri kat eden ve en önemlisi şut tehditi çok fazla olan bir guard.
BSL’de maç başına ortalama 31 dakika sahada kalırken; 15.40 sayı ortalaması (%46.5 üç sayı isabeti), 3.40 ribaud (ortalama 2.92 savunma ribaundu, 0.48 hücum ribaundu) 3.64 asist, 0.44 blok ve 1.12 top çalma ortalamaları yakalamayı başardı. EuroCup’ta ise maç başına 2.1 isabetle %44.2 üçlük yüzdesiyle oynadı
Galatasaray için onun sahada olması da büyük bir fark yaratıyor. Bu sezon oynadığı 32 maçın 26’sın da çift haneli skor üretmeyi başardı. Hücum ratinginde 124.7’yle açık ara takımın en iyisi.
Topun Tai Webster’ın elinden alınıp Harrison’a teslim edildiği günden beri Galatasaray çok daha iyi bir hücum takımı oldu. Tai Webster’ın asist rakamları sizi yanıltmasın, o asistlerin büyük bir kısmı hızlı hücum sırasında yapılan servislerdi. İş set hücumuna kaldığı zaman koç Ertuğrul Erdoğan topu Harrison’a emanet ediyor.
O sahadayken Galatasaray rakiplerine 73 sayılık bir üstünlük kurdu. O yokken durum -2. Galatasaray, rotasyona gittiği ya da hücumda Harrison’ı unuttuğu zaman büyük dalgalanmalar yaşıyor. Şu ana kadar ne Klobucar, ne Tai Webster ne de Can Güvenilir 2. yaratıcı el olmayı başardı. Bu sezon bir çok maçı bu yüzden kaybettiler.
Gelecek Sezon Ne Yapar?
Harrison’ın bu muhteşem performansı kuşkusuz bir çok kulübü şimdiden etkilemiş gözüküyor. Her fırsatta İstanbul’u sevdiğini ve Galatasaray’da çok mutlu olduğunu söylesede önümüzdeki sezon takımda kalacağını düşünmüyorum.
Kulüp ve taraftarlar ne kadar istese de onu tutabilecek bir bütçe maalesef yok. Önümüzdeki sezonda mevcut yönetimin basketbola yeterli bütçe ayıracağını düşünmüyorum. Yazının başlığı da bu yüzden “yanlış zaman doğru insan…”
Avrupa’da kalmayı düşünürse muhtemelen EuroLeague takımlarından birine imza atar.
Son zamanlarda basında yer alan haberlerde Green ve Tyler Ennis‘in maliyetli oyuncular olması nedeniyle yolların ayrılacağı ve Harrison’ın kadroya dahil edileceği yazıldı. Bana göre bu dedikodular için çok erken. Yaz aylarında neler olur bilinmez ancak ben Fenerbahçe‘ye gideceğini düşünmüyorum.
Bir Galatasaraylı olarak Harrison’ın daha üst seviye bir takımda ve kadroda neler yapacağını merak ediyorum. Bekleyip göreceğiz…